Google, veri merkezlerinin hızla büyüyen enerji ihtiyacına farklı bir yanıt arıyor. Bu kapsamda şirket, Kairos Power ile yaptığı anlaşma çerçevesinde inşa edilecek ilk nükleer tesisin yerini açıkladı. Tennessee eyaletindeki Oak Ridge’de kurulacak Hermes 2 reaktörü, Google’a uzun vadeli bir enerji kaynağı sunacak.
Hermes 2’nin Tennessee Valley Authority (TVA) ile yapılan anlaşma doğrultusunda 50 megavatlık elektrik üretmesi bekleniyor. Bu enerji, doğrudan Google’ın bölgede bulunan veri merkezlerine aktarılacak. Şirket, bu tesisle birlikte enerji arz güvenliği konusunda yeni bir aşamaya geçmeyi hedefliyor.
Google artan işlem kapasitesi talebiyle nükleere yöneldi
TVA ve Google iş birliğinin temelinde artan işlem kapasitesi talebi bulunuyor. Yapay zekâ uygulamalarının ve bulut servislerinin yaygınlaşmasıyla birlikte elektrik tüketimi ciddi biçimde yükseliyor. Bu yükselişi karşılamak için geleneksel enerji kaynaklarının yanında alternatif çözümler öne çıkıyor.
Hermes 2, küçük modüler reaktör (SMR) kategorisinde değerlendiriliyor. SMR teknolojisi, daha esnek üretim ve güvenlik açısından gelişmiş yöntemler sunmasıyla dikkat çekiyor. Bu teknolojinin ölçeklenebilir yapısı, farklı bölgelerde kurulacak yeni reaktörlerin de önünü açıyor.
Oak Ridge’teki tesis, aslında daha geniş kapsamlı bir planın ilk adımını oluşturuyor. Google ile Kairos Power arasındaki anlaşma toplamda 500 MW’a kadar üretim gücü hedefliyor. Bu üretimin 2035 yılına kadar farklı tesislerle birlikte devreye alınması planlanıyor.
TVA CEO’su Don Moul, bu projelerin enerji güvenliği açısından kritik olduğunu vurguladı. Moul, Google’ın riskleri paylaşmasının süreci kolaylaştırdığını belirtti. Böylece, yeni teknolojilerin geliştirilmesi sırasında maliyet yükünün tüketicilere yansıtılmasının önüne geçileceği ifade edildi.
Google’ın nükleer enerjiye yönelmesi, teknoloji sektöründe bir ilk olma özelliğini taşıyor. Çünkü bu anlaşma, özel bir şirketin küçük modüler reaktörlerden doğrudan nükleer enerji satın aldığı ilk kurumsal girişim olarak kayıtlara geçti. Bu durum, hem enerji hem de teknoloji endüstrileri için yeni tartışmalar doğuruyor.
Öte yandan anlaşmanın finansal detayları henüz açıklanmadı. Yatırımın mali boyutu bilinmemekle birlikte, Google’ın uzun vadeli taahhütlerde bulunduğu kesinleşti. Bu yaklaşım, şirketin enerji kaynaklarında süreklilik ve istikrar arayışını açık biçimde gösteriyor.
Veri merkezlerinin enerji talebinin önümüzdeki yıllarda daha da artacağı öngörülüyor. ABD’deki projeksiyonlar, 2030’a kadar tüketimin iki katına çıkabileceğine işaret ediyor. Bu gelişme, teknoloji şirketlerinin yenilenebilir enerji yanında nükleer seçeneklere de yatırım yapmasını kaçınılmaz kılıyor.
Hermes 2’nin devreye girmesiyle birlikte, küçük modüler reaktörlerin gelecekte daha fazla gündeme gelmesi bekleniyor. Bunun yanı sıra, bu reaktörlerin lisanslama süreçleri ve güvenlik standartları konusunda tartışmalar sürüyor. Yine de, Oak Ridge’teki tesis, Google’ın enerji stratejisinde önemli bir döneme işaret ediyor.