Teknoloji

Google Fotoğraflar 10. yaşında kullanıcı deneyimini derinleştiren yeniliklerle güncellendi

google fotoğraflar

Google Fotoğraflar, tam on yıl önce dijital arşivleri yedekleme ve düzenleme ihtiyacına yanıt olarak kullanıma sunulmuştu. Zamanla yalnızca bir depolama uygulaması olmaktan çıkıp, çok katmanlı bir medya yönetim platformuna dönüştü. Bugün geldiği noktada, hem yapay zekâ destekli araçları hem de kullanıcı dostu tasarımıyla öne çıkan bir servis konumunda. Google, bu onuncu yıl dönümünü yeni özelliklerle kutlayarak kullanıcılarına daha kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmayı hedefliyor.

Yeniliklerin başında, uygulamanın tamamen elden geçirilen fotoğraf düzenleyicisi geliyor. Bu yeni düzenleyici, kullanıcıya yapay zekâ destekli öneriler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda birden fazla efektin harmanlanarak tek bir öneri halinde gösterilmesini sağlıyor. Fotoğrafın belirli bir alanına dokunarak sadece o bölge için özel öneriler almak mümkün hale geliyor. Bu da düzenleme sürecinde hem zaman kazandırıyor hem de sonuçların daha hassas olmasına katkı sağlıyor.

Yeni Google Fotoğraflar düzenleyici deneyimi, kullanıcının seçimlerini merkeze alarak şekilleniyor

Yeni düzenleyici arayüzünde, Reimagine ve Auto Frame gibi akıllı özellikler doğrudan parlaklık ve kontrast gibi temel düzenleme kontrollerinin yanında yer alıyor. Böylece kullanıcılar düzenleme işlemlerini tek bir ekrandan, geçiş yapmadan sürdürebiliyor. Google, bu yeni düzenleyiciyi Android cihazlarda önümüzdeki ay küresel çapta kullanıma sunacağını belirtiyor. iOS kullanıcılarının ise bu özelliklere yıl sonuna kadar ulaşması bekleniyor.

Paylaşım deneyimini geliştirmek isteyenler için getirilen QR kod ile albüm paylaşma özelliği dikkat çekiyor. Bu özellikle kullanıcılar, sadece birkaç saniye içinde oluşturdukları albümleri bir QR kod aracılığıyla başkalarıyla kolayca paylaşabiliyor. Bu sistem, özellikle fiziksel ortamlarda içerik paylaşımını hızlı ve zahmetsiz hale getiriyor. Klasik bağlantı paylaşım yöntemlerine kıyasla daha pratik bir seçenek sunulmuş oluyor.

Uygulamaya eklenen bir diğer yeni özellik ise “Places” adlı konum tabanlı harita bölümü. Bu özellik sayesinde kullanıcılar, zaman içinde çektikleri tüm fotoğrafları interaktif bir harita üzerinde görebiliyor. Her bir fotoğraf, çekildiği konuma sabitlenmiş şekilde gösterildiği için görsel hafıza, fiziksel mekânla yeniden bağlantı kuruyor. Bu, özellikle seyahat severler için oldukça değerli bir kullanım sunuyor.

Google Fotoğraflar’ın arama altyapısı da daha esnek ve anlaşılır hale getirildi. Artık kullanıcılar belirli anahtar kelimelere bağlı kalmadan daha doğal sorgularla istedikleri içeriklere ulaşabiliyor. Buna rağmen Google, arama sonuçlarının daha verimli olabilmesi adına kullanıcıların fotoğraflardaki yüzleri isimlendirmesini öneriyor. Bu küçük etiketleme adımı, yapay zekânın kişi tanıma performansını ciddi oranda artırıyor.

Uygulama, cihaz depolama yönetimini de unutmamış. Yedeklenmiş olan içeriklerin otomatik olarak tespit edilip silinebilmesi, cihaz belleğinde yer açmak açısından pratik bir işlev sunuyor. Bu işlev, özellikle düşük kapasiteli cihaz kullananlar için oldukça kullanışlı bir özellik olarak öne çıkıyor. Bunun yanında, kullanıcı müdahalesi gerektirmeyen bu temizlik özelliği uygulamayı daha akıcı bir hâle getiriyor.

Google Fotoğraflar’ın sık kullandığı “Ayın En İyileri” ve “Yıl Sonu Özeti” gibi otomatik oluşturulan içerikler artık daha fazla kişiselleştirilebilir durumda. Kullanıcılar, yakın zamanlarda çekilen benzer fotoğrafları üst üste yığarak daha sade bir galeri görünümü oluşturabiliyor. Aynı zamanda, ekran görüntüsü, GIF ve internetten alınan görseller gibi içerikleri filtreleme seçeneği de sunuluyor. Bu da yalnızca anlamlı ve değerli görsellerin ön planda kalmasını sağlıyor.

Kullanıcılar artık yalnızca fotoğrafları değil, anıları da daha fazla kontrol edebiliyor. Belirli tarihleri, kişileri ya da evcil hayvanları anılardan gizleyebilme özelliği, duygusal kontrol imkânı sunuyor. Bununla birlikte, anılar zaman bazlı ya da tematik olarak gruplanabildiği için, geçmişte yaşananlar arasında daha rahat bir dolaşım sağlanıyor. Bu seviyedeki özelleştirme, kullanıcıların deneyimini daha duyarlı ve samimi bir hale getiriyor.