Gigabyte, AI TOP 500 TRX50 adını verdiği yeni masaüstü bilgisayar sistemini tanıttı. AORUS mühendislik ekibi tarafından geliştirilen bu sistem, hem yüksek donanım özellikleri hem de modüler yapısıyla üst segment kullanıcıları hedefliyor. Kurumsal AI uygulamaları, iş istasyonları ve oyun performansı gibi farklı alanlara hitap eden bu yapı, Gigabyte bileşenleriyle eksiksiz bir çözüm sunma iddiasında.
Sistemin merkezinde, AMD’nin iş istasyonu sınıfına konumlandırdığı Ryzen Threadripper PRO 7965WX işlemcisi bulunuyor. 24 çekirdek ve 48 iş parçacığına sahip bu yonga, 5.3 GHz’e kadar çıkabilen saat hızı ve sekiz kanal bellek desteğiyle öne çıkıyor. Bellek bant genişliğini maksimum düzeyde kullanmak üzere tasarlanan bu yapı, aynı zamanda PCIe hattı açısından da geniş bir altyapı sağlıyor. Yakın zamanda tanıtılan Threadripper 9000 serisi düşünüldüğünde, bu platformun güncellenmesi olasılığı da gündemde.
Grafik birim tarafında ise NVIDIA GeForce RTX 5090 yer alıyor. 32 GB kapasiteli bu ekran kartı, güncel olarak NVIDIA’nın en yüksek performanslı çözümü konumunda. AI ile ilgili iş yüklerinde etkili olması beklenen bu kart, özellikle büyük veri kümelerinin paralel işlenmesi konusunda avantaj sağlayabilir. Ne var ki, bu sistemde çift GPU yerine yüksek bellek kapasitesine yatırım yapıldığı görülüyor.
Sistemin bellek yapılandırması, işlemci ile tam uyumlu şekilde tasarlanmış
Sistem toplamda 768 GB DDR5 R-DIMM RAM ile geliyor. Sekiz adet 96 GB kapasiteli modülün kullanıldığı bu yapı, işlemcinin sunduğu tüm bellek kanallarını dolduracak biçimde yapılandırılmış. Bu sayede, yalnızca GPU belleğiyle sınırlı kalmadan, sistem belleği üzerinden çalışan AI modellerine olanak tanınıyor. Yani Gigabyte, yalnızca grafik kartına değil, genel sistem mimarisine yayılan bir bellek stratejisi tercih etmiş.
Depolama tarafında da farklı kullanım senaryoları düşünülmüş. Genel dosya erişimi ve uygulama kullanımı için AORUS Gen4 7300 2TB SSD tercih edilmiş. Bunun yanında, yoğun veri yazma senaryoları için tasarlanmış AI TOP 100E 320GB SSD yer alıyor. Bu sürücünün geleneksel tüketici sınıfı SSD’lere göre 150 kat daha yüksek yazma ömrüne sahip olduğu bilgisi veriliyor. Böylece sürekli değişen veri kümeleriyle çalışan projelerde daha uzun süreli performans elde edilebiliyor.
Anakart, TRX50 AI TOP platformu üzerine kurulu ve sisteme özel olarak geliştirilmiş. Soğutma sistemi, AORUS 360 mm sıvı soğutma çözümü ile desteklenmiş. Bu donanımın kararlı şekilde çalışabilmesi için ise 1600W 80 Plus Platinum ATX 3.1 güç kaynağı yerleştirilmiş. Bu güç kaynağı, hem mevcut donanımı destekliyor hem de olası yükseltmeler için rezerv bırakıyor.

Genişleme yuvaları açısından bakıldığında, sistemin oldukça esnek olduğu görülüyor. PCIe 5.0 ve 4.0 arayüzlerini barındıran bu yapı, hem ekran kartı hem de M.2 SSD gibi bileşenler için yeterli alan sağlıyor. Ağ bağlantıları tarafında çift 10 GbE Ethernet, Wi-Fi 7 ve Bluetooth 5.3 desteği sunuluyor. Böylelikle hem yerel ağ performansı hem de kablosuz bağlantılar için güncel teknolojiler sistemde yer bulmuş.
Kasaya bakıldığında ise boyutları itibarıyla sıradan masaüstü sistemlerden farklılaştığı görülüyor. 594 x 336 x 584 mm ölçülerindeki büyük E-ATX kasa, bu düzeyde donanımı barındıracak şekilde tasarlanmış. Ön panelde USB 3.2 Type-C, Type-A portlar ve ses giriş-çıkışları bulunurken, arka panelde Thunderbolt 5 desteği ve yüksek hızlı veri aktarımı sunan USB 4 bağlantıları mevcut.
Gigabyte, bu sistemin fiyatını henüz duyurmadı. Ancak bileşen seçimi ve hedeflenen kullanıcı profili göz önünde bulundurulduğunda, AI uygulamaları geliştiren ekipler, büyük veri işleyen içerik üreticileri ve profesyonel kullanıcılara yönelik olduğu anlaşılıyor. Donanımsal özelliklerin bu denli üst düzeyde tutulması, sistemin hem bugünkü ihtiyaçları karşılayabilmesini hem de uzun vadede geçerliliğini korumasını amaçlıyor.