Samsung’un yeni nesil katlanabilir telefonu Galaxy Z Fold 7, ABD’de şimdiye kadarki en güçlü ön sipariş performansını sergiledi. Satışa açıldığı ilk gün itibarıyla gelen talepler, hem şirketin kendi verilerine göre hem de mobil operatörlerin istatistiklerine göre önceki modellere göre çok daha yüksek seviyede gerçekleşti. Özellikle geçen yılın Galaxy Z Fold 6 modeliyle kıyaslandığında, Fold 7’nin ön siparişlerinde yüzde 25’in üzerinde bir artış yaşandı. Bu artış sadece doğrudan yapılan siparişlerle sınırlı kalmadı; ABD’li mobil operatörlerin sunduğu kampanyalar aracılığıyla yapılan siparişlerdeki büyüme oranı ise yüzde 60’lara ulaştı.
Galaxy Z Fold 7’nin teknik açıdan sunduğu yenilikler, bu yoğun ilgiyi açıklamada önemli rol oynuyor. Daha ince bir kasa yapısına sahip olan cihaz, önceki modele kıyasla daha dayanıklı ve hafif bir gövdeyle geliyor. Ekran menteşesi yenilendi, katlama hissiyatı yumuşatıldı, cihazın açılıp kapanma süreci artık daha sessiz ve dengeli. Tüm bu iyileştirmelere rağmen Fold 7, batarya performansında da gerileme göstermedi.
Galaxy Z Fold 7 yeni renkleriyle ilgi gördü
Katlanabilir cihaz kullanıcılarının estetik beklentileri her geçen yıl farklılaşıyor. Samsung da bu beklentiyi dikkate alarak Fold 7’de önceki yıllara kıyasla daha cesur renk seçeneklerine yer verdi. Özellikle Blue Shadow (Mavi Gölge) adı verilen yeni renk seçeneği, ABD’deki kullanıcıların büyük kısmının ilgisini çekti. Yapılan açıklamaya göre, tüm Fold 7 siparişlerinin neredeyse yarısı bu mavi tonundaki modelden oluştu.
Renk tercihleri Flip 7 tarafında da dikkat çekici bir dağılım gösterdi. Coral Red yani Mercan Kırmızı adlı renk, Flip 7 modelinde siparişlerin yüzde 25’ini oluşturdu. Bu oran, Samsung’un şirket içinde yaptığı tahminlerin çok üzerinde bir seviyeye işaret ediyor. Bu durum da gösteriyor ki, katlanabilir cihazlarda artık sadece donanım değil, görünüm de alım kararını doğrudan etkiliyor.
Samsung’un Fold 7 modeline entegre ettiği yeni işlemci ve kamera teknolojisi de kullanıcıları cezbetti. Geliştirilmiş görüntü işleme kabiliyetine sahip olan kamera sistemi, düşük ışıkta çok daha net ve dengeli fotoğraflar çekebiliyor. Buna ek olarak cihazın iç ekranında yenileme hızı ve parlaklık değerleri de artırılmış durumda. Ekranın dış yüzeyinde kullanılan malzeme ise çizilmelere karşı daha dirençli hale getirildi.
Bu modelin sunduğu S Pen desteği, özellikle üretkenlik odaklı kullanıcılar için önemli bir tercih nedeni oldu. Fold 7, S Pen ile tam uyumlu çalışıyor ve not alma, çizim yapma gibi işlemler artık daha hassas. Samsung, bu aksesuarı cihazın kalınlığını artırmadan entegre edebilmek için menteşe tasarımında da ince ayarlamalar yaptı. Bu da cihazı daha kompakt ve elde tutması daha konforlu hale getirdi.
ABD’deki ön sipariş verileri, yalnızca Fold 7 için değil, Flip 7 modeli için de iyimser bir tablo sunuyor. Fakat dikkat çeken asıl nokta, Fold 7’nin kendi segmentinde ulaştığı artış oranının neredeyse yüzde 50’ye yaklaşmış olması. Bu oran, premium fiyat bandında yer alan bir cihaz için oldukça anlamlı. Samsung’un özellikle bu segmentte Apple dışındaki rakiplerinden ciddi bir farkla ayrıldığını söylemek mümkün.
Katlanabilir telefonların artık niş bir pazara hitap eden ürünler olmaktan çıktığı da bu verilerle daha net ortaya konuyor. Tüm bunların yanında, bu yoğun ilginin global pazarlara nasıl yansıyacağı da ilerleyen haftalarda daha net görülecek. Her ne kadar ABD pazarında güçlü bir konum elde edilmiş olsa da, Avrupa ve Asya’daki kullanıcı eğilimleri henüz aynı netlikte değil. Buna rağmen Fold 7’nin ilk izlenimleri, küresel pazarda da pozitif bir etki yaratma potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.
