Teknoloji

Fujifilm X-E5: Yeni modelde retro çizgi korunuyor, teknik yapı güncelleniyor

fujifilm x-e5

Yeni bir modelle aynasız fotoğraf makinesi serisini genişleten Fujifilm, beklendiği üzere X-E5 adıyla duyurduğu cihazda hem klasik tasarım çizgilerini hem de güncel donanım öğelerini bir araya getiriyor. 40 megapiksel çözünürlüklü yeni nesil sensörü, gövde içi görüntü sabitleme sistemi ve fiziksel kontrolleriyle bu modelin, serinin diğer üyeleriyle teknik uyumu korunurken kullanım deneyimi de yeniden ele alınıyor. Ağustos ayında yurt dışında 1.699,95 dolarlık başlangıç fiyatıyla satışa sunulacağı açıklanan model, yeni bir lens seçeneğiyle birlikte tanıtıldı.

Makinenin gövdesinde ilk bakışta fark edilen unsurlardan biri, yekpare üst plakanın düz hatlarla şekillendirilmiş olması. Önceki modellerde daha yuvarlatılmış geçişler tercih edilirken, X-E5’te daha belirgin ve net geçişler tercih edilmiş. Bu yeni tasarım dili, daha önce piyasaya çıkan X100VI modelinden farklılaşan ilk görsel unsur olarak öne çıkıyor. Bununla birlikte, X-E5 ile X100VI arasında teknik açıdan benzerlikler de bulunuyor. Aynı sensörün ve aynı IBIS sisteminin tercih edilmiş olması bu durumu gösteriyor.

Makinenin ön tarafına eklenen yeni kontrol kolu, beş farklı işlev için atanabilir yapıda. Bu kolun işlevlerinden biri olan Surround View, özellikle kırpılmış oranlarda yapılan çekimlerde çerçevenin dışını görmeye olanak tanıyor. Kullanıcıya kadraj dışında kalan unsurları da takip etme imkânı sağlayan bu yapı, belirli tür çekimlerde fark yaratabilecek bir özellik olarak düşünülmüş. Bunun yanı sıra bu kontrol kolunun konumu ve yapısı itibarıyla, makinenin elde kullanımında da ergonomik katkı sağladığı söylenebilir.

Fujifilm X-E5’te film simülasyonları fiziksel kadran üzerinden seçilebiliyor

Fujifilm X-E5, dijital işlevlerin fiziksel kontrollerle birleştiği nadir modeller arasında yer almaya devam ediyor. Üst plakanın sağ tarafına konumlandırılmış olan film simülasyonu kadranı, 20 farklı profil arasından en çok kullanılan altı tanesine doğrudan erişim sağlıyor. Buna ek olarak, kullanıcılar üç farklı kişisel profil tanımlayarak bu kadran üzerinde kendi tercihlerine göre özelleştirme yapabiliyor. Kadranın hemen yanında yer alan küçük ekran penceresi, bu yapıdaki klasik filmli makinelerdeki kare sayacı görünümünü andırıyor.

Vizör tarafında da retro özelliklerin sürdüğü görülüyor. Elektronik vizörde sunulan Classic Display Mode, sadeleştirilmiş arayüzü ve klasik ölçüm çizgileriyle eski filmli makineleri anımsatan bir görüntü sunuyor. Vizör içindeki çerçeve çizgileri yuvarlatılmış köşelerle belirlenmiş. Ayrıca pozlama değerlerini gösteren kırmızı sayılar ve yan tarafta yer alan iğneli ışık ölçer, eski analog makinelerdeki görünümü taklit ediyor. Bu görsel yaklaşım, özellikle Leica M3 veya Pentax K1000 gibi modelleri deneyimlemiş kullanıcılar için tanıdık bir his uyandırabilir.

Cihazla birlikte duyurulan 23mm f/2.8 lens, başlangıçta yalnızca X-E5 ile birlikte sunulacak bir paket içerisinde yer alacak. Bu paketin toplam satış fiyatı 1.899,95 dolar olarak belirlenmiş. Lensin bağımsız olarak satışa sunulması ise 2025 yılı sonuna planlanıyor ve fiyatı 499,95 dolar olacak. Bu lens, sabit 23mm odak uzaklığıyla X100VI modelindeki entegre objektife benzer bir perspektif sağlıyor. Ancak değiştirilebilir olması, kullanıcıya farklı senaryolar için esneklik kazandırıyor.

X-E5’in gövdesi, selefi X-E4’e kıyasla biraz daha büyük ve ağır. Bu artışın temel nedeni, gövdeye entegre edilen görüntü sabitleme sistemi. Toplam ağırlık 445 gram seviyesinde ve bu değer, X-E4’e kıyasla yaklaşık 80 gramlık bir artış anlamına geliyor. Ağırlık artışıyla birlikte makinenin genel dengesi de değişmiş durumda. Özellikle uzun süreli elde kullanımda bu farklılık hissedilebilir.

Film simülasyonları, uzun yıllardır Fujifilm kullanıcıları için önemli bir yaratıcı seçenek olmaya devam ediyor. X-E5’te bu simülasyonlara fiziksel bir erişim yöntemi eklenmiş olması, bu işlevin daha doğrudan kullanılabilmesine olanak tanıyor. Ayrıca, dijital ayarların fiziksel kadranlarla yönetilmesi, cihazın genel kullanım felsefesini de daha sezgisel hale getiriyor. Bu yapı sayesinde kullanıcı, menüler arasında kaybolmadan çekim akışını sürdürebiliyor.

X-E5’in genel özellikleri değerlendirildiğinde, X serisinin genel yapısıyla uyumlu bir model olduğu söylenebilir. Kullanılan sensör, görüntü sabitleme sistemi ve kullanıcıya yönelik fiziksel kontrol mekanizmaları, bu modelin yine X serisi içerisindeki yerine göre konumlandığını gösteriyor. Ürün çeşitliliğinin bu şekilde sürdürülmesi, farklı kullanıcı gruplarına doğrudan hitap eden çözümler sunulmasını sağlıyor.

Fujifilm’in bu modelde yeni olanı eskiyle birlikte sunma yaklaşımı, fotoğraf makinelerinde giderek daha çok ilgi gören hibrit kullanım anlayışına karşılık geliyor. Analog dönemden gelen alışkanlıkları sürdüren kullanıcılarla, tamamen dijital dünyada yetişmiş fotoğrafçılar için ortak bir zemin oluşturulmaya çalışıldığı görülüyor. Bu yaklaşımın, özellikle kullanıcı deneyimi ve cihazın eldeki hissiyatı açısından bazı tercihleri belirleyici kılabileceği düşünülebilir.