Figma, üretken yapay zekânın tasarımdan çalışan koda dönüşümünü daha sağlıklı yapabilmesi için yeni bir araç tanıttı. Bu araç, Model Context Protocol ya da kısa adıyla MCP sunucusu olarak adlandırılıyor. Söz konusu sistem, Figma’nın Dev veya Full koltuk lisansına sahip kullanıcıları tarafından beta olarak kullanılabiliyor. Amaç, tasarımların yalnızca görsel haliyle değil, arkasındaki gerçek verilerle de erişilebilir olmasını sağlamak.
Geliştiricilerin sıkça yaşadığı sorunlardan biri, yapay zekâ araçlarının tasarımları doğru analiz edememesi oluyor. Çünkü görseller üzerinden çalışan sistemler, grafiklerdeki oranları ya da renk kodlarını yalnızca tahmin edebiliyor. Figma’nın MCP sunucusu tam da bu noktada devreye giriyor. Görsel tahmine dayalı sistem yerine, veriye doğrudan erişen bir yapı öneriliyor.
Figma gelecek aylarda ek güncellemeler planlıyor
Yeni sunucu, tasarımların içeriğini dışa aktarılabilir bir veri formatında yapay zekâya sunuyor. Renk paletinden, grafiklerdeki rakamsal değerlere kadar her bilgi bu veri akışında yer alıyor. Bu durum, geliştiriciye zaman kazandırırken yapay zekânın da daha isabetli sonuçlar üretmesini sağlıyor. Öyle ki, bir tasarımın koda dönüştürülme süreci daha hızlı ve az hata ile tamamlanabiliyor.
Figma, bu yeni yapı için gelecek aylarda ek güncellemeler yapmayı planlıyor. Bu güncellemeler arasında uzaktan erişimli sunucu desteği de bulunuyor. Aynı zamanda mevcut kod tabanlarına daha sıkı entegrasyonlar da yolda. Yani sistem sadece tasarımı değil, aynı zamanda mevcut altyapıyı da okuyabilir hâle gelecek.
Bu gelişme, Mayıs ayında duyurulan Figma Make platformunun ardından geldi. Figma Make, kullanıcıların yazılı komutlarla çalışan uygulamalar oluşturmasına imkân tanıyor. Bu platform da Full koltuk sahiplerine tamamen açılmış durumda. Böylece Figma, yalnızca tasarım değil, yazılım tarafında da ağırlığını hissettirmeye başladı.
Öte yandan, 12 Haziran’da devreye alınacak olan Sites Code Layers özelliği de dikkat çekiyor. Bu özellikle birlikte tasarımlar, interaktif web deneyimlerine dönüştürülebilecek. Yapay zekâ, bu süreçte tasarımı okuyacak, yorumlayacak ve onu çalışan bir siteye dönüştürecek. Bu yapı sayesinde görsel öğeler sadece estetik değil, aynı zamanda işlevsel hâle geliyor.
MCP sunucusu, sadece Figma’nın değil, yapay zekâ destekli tüm kodlama araçlarının gelişiminde yeni bir zemin oluşturabilir. Tasarımın içinden veri çekebilme yetisi, üretken yapay zekânın daha düşük işlem maliyetiyle daha doğru işler üretmesini sağlar. Bu da, uzun vadede yapay zekâ destekli yazılım geliştirme süreçlerinin daha verimli olmasına katkı sunar. Geliştiricilerin daha az müdahalesiyle, daha sağlam uygulamalar üretilebilir.
Tüm bunların yanında, güvenlik ve veri gizliliği gibi konular da tartışılmayı bekliyor. Çünkü yapay zekâya açılan her veri noktası, potansiyel bir güvenlik riski anlamına geliyor. Figma’nın bu süreçte nasıl önlemler aldığı ise zamanla daha net ortaya çıkacaktır. Şimdilik geliştiriciler, elde ettikleri hız ve doğruluk kazanımıyla ilgileniyor.
