Samsung, 2025 ikinci çeyrek mali sonuçlarını kamuoyuna sundu. Şirketin gelirleri artış gösterse de, faaliyet kârı geçen yıla göre ciddi oranda geriledi. Yarı iletken tarafında yaşanan bu düşüş, özellikle bellek pazarındaki dalgalanmalara bağlandı. Tüm bu ekonomik tabloya rağmen teknoloji devi, geleceğe dair dikkat çekici bir teknoloji duyurusunda bulundu. Exynos 2600 adı verilen yeni nesil mobil işlemci, Samsung’un bugüne kadar geliştirdiği en ileri üretim teknolojisiyle şekilleniyor.
2 nm Gate-All-Around (GAA) mimarisi üzerine kurulan bu işlemci, enerji tüketiminde ciddi bir tasarruf sağlarken performansını da artırıyor. Bu hamleyle Samsung, mobil yonga pazarında 2nm üretim sürecine geçen ilk üreticilerden biri olmayı hedefliyor. Yeni işlemcinin ilk kez Galaxy S26 serisinde kullanılması planlanıyor.
Exynos 2600, Galaxy S26 serisinde kullanılmak üzere geliştirildi
Galaxy S26 serisi, yeni işlemciyle beraber donanımsal yapay zekâ gücünü de bir üst seviyeye taşıyacak. Exynos 2600 içerisinde yer alan geliştirilmiş NPU (Neural Processing Unit), cihaz içi yapay zekâ işlemlerinde daha hızlı ve verimli bir performans sunacak. Bu sayede fotoğraf işleme, ses tanıma ve dil çevirisi gibi fonksiyonlar daha akıcı hale gelecek. Tüm bu gelişmeler, Samsung’un mobil cihazlarında daha işlevsel bir deneyim sağlamasını mümkün kılıyor.
Exynos 2600’ün teknik detayları sızdırılan test sonuçlarıyla daha netleşti. Geekbench’te görülen bilgiler, işlemcinin 10 çekirdekli bir yapıya sahip olacağını ortaya koydu. Bu çekirdekler 1+3+6 şeklinde gruplanarak farklı görevleri üstlenecek şekilde optimize edildi. Yani hem yüksek performans hem de düşük enerji tüketimi aynı anda sağlanmaya çalışılıyor.
Yeni mimaride, 3.55 GHz hızında çalışan tek bir ana çekirdek yer alıyor. Bu çekirdeğe, 2.96 GHz hızında çalışan üç yüksek performans çekirdeği eşlik ediyor. Geri kalan altı çekirdek ise 2.46 GHz’de çalışarak sistemin enerji verimliliğini dengeliyor. Bu yapılandırma, önceki Exynos nesillerine göre daha tutarlı bir performans profili sunuyor.
Grafik işlem birimi tarafında ise AMD destekli Xclipse 960 GPU dikkat çekiyor. Bu GPU’nun, Snapdragon 8 Elite modelinde bulunan Adreno 830’a göre yaklaşık %15 daha yüksek grafik performansı sunması bekleniyor. Oyun ve multimedya odaklı işlemlerde daha pürüzsüz deneyimler vadeden bu grafik çözümü, mobil oyuncuları hedef alıyor. Bu durum, Exynos 2600’ü sadece bir işlemci değil, aynı zamanda bir grafik motoru haline getiriyor.
Galaxy S26 serisinin farklı modellerinde farklı yonga setlerinin kullanılması planlanıyor. Standart ve Pro modellerinde Exynos 2600’ün yer alması muhtemelken, Ultra modelde Qualcomm Snapdragon 8 Elite 2 yongası tercih edilecek. Bu yaklaşım Samsung’un pazarlara göre farklı donanım kombinasyonları sunmaya devam ettiğini gösteriyor. Her modelin kendi içinde belirli pazarlara hitap etmesi bekleniyor.
Samsung’un 2 nm üretim süreci, yalnızca teknik bir yenilik değil, aynı zamanda pazardaki rekabet dengesini de etkileyebilecek bir faktör. TSMC gibi güçlü rakiplerle yarış içinde olan Samsung Foundry, GAA mimarisiyle daha fazla sipariş alma şansını artırıyor. Özellikle yapay zekâ ve veri merkezleri için geliştirilecek özel işlemcilerde bu teknolojinin rolü daha da belirginleşebilir. Bu da Samsung’un yarı iletken üretim kapasitesine dair soru işaretlerini azaltıyor.
Mobil cihazlarda yapay zekâ uygulamaları her geçen gün daha belirleyici bir konuma geliyor. Kamera algoritmaları, güvenlik sistemleri ve sesli komut sistemleri artık donanımsal düzeyde işlem gücü talep ediyor. Exynos 2600 bu beklentilere doğrudan karşılık verecek şekilde yapılandırıldı. Dolayısıyla bu işlemcinin kullanıcı deneyimi açısından hissedilir farklar yaratması bekleniyor.
Exynos 2600’ün nasıl bir performans sergileyeceği, Galaxy S26 serisi piyasaya çıktıktan sonra daha net görülecek. Ancak mimari yenilikler, çekirdek tasarımı ve grafik birimi açısından şimdiden dikkat çekici bir yapıya sahip. Bu gelişmeler, Samsung’un mobil işlemci pazarında daha iddialı bir konuma gelmesini sağlayabilir. Beklentiler, bu yonganın önceki Exynos serilerine göre daha dengeli bir deneyim sunması yönünde yoğunlaşıyor.
