Apple ve Epic Games arasındaki gerilim, teknoloji dünyasında uzun süredir gündemden düşmüyor. Bu kez Epic, Avrupa Birliği’nin Dijital Pazarlar Yasası kapsamında Apple’a yönelik yeni ve dikkat çekici iddialarda bulundu. Şirketin paylaştığı güncel veriler, iOS 18.6 ile uygulama mağazası kurulum sürecinde belirgin bir iyileşme yaşandığını gösteriyor. Ancak Epic’e göre bu gelişmelere rağmen Apple, kullanıcıları üçüncü taraf mağazalardan uzaklaştırmayı sürdürüyor.
Verilere göre, Epic Games Store’un iOS’taki kurulum başarı oranı geçtiğimiz döneme göre ciddi şekilde arttı. iOS 18.6’dan önce kullanıcıların %65’i kurulumu tamamlayamazken, bu oran şu an %25’e kadar gerilemiş durumda. Epic, bu değişimin temelinde Apple’ın bazı caydırıcı tasarımları kaldırmasının yattığını belirtiyor. Önceden kullanıcıları geri adım attıran uyarı ekranları artık gösterilmiyor. Bununla birlikte kurulum sırasında yaşanan yönlendirme sorunları da büyük ölçüde ortadan kalktı. Yani süreç teknik açıdan daha erişilebilir hâle gelmiş olsa da kullanıcı alışkanlıkları üzerinde hâlâ baskı kuruluyor.
Epic: Apple sadeleştirme yaptı
Epic’in açıklamalarına göre Apple, kurulum sürecini 15 adımdan 6 adıma düşürerek önemli bir sadeleştirme yaptı. Bu sadeleştirmenin etkisi, kullanıcı davranışlarında doğrudan gözlemlenebiliyor. Daha önce kullanıcılar iOS Ayarları içinde çıkmaza sürüklenirken, artık daha net bir yol haritasıyla karşılaşıyorlar. Buna rağmen, Apple’ın kullanıcıları alternatif uygulama mağazalarından caydırmaya yönelik bazı incelikli tercihleri sürdüğü ifade ediliyor. Örneğin, sistem genelindeki bazı izin ekranlarının hâlâ kafa karıştırıcı olduğu belirtiliyor. Dolayısıyla kullanıcı deneyimi düzelse bile, Apple’ın yönlendirme stratejilerinde büyük bir değişim yaşanmadığı açıkça görülüyor.
Epic, Apple’ın bu tutumunun geliştiriciler üzerinde de olumsuz bir etki yarattığını söylüyor. iOS platformunda içerik sunma konusundaki isteksizlik, doğrudan Apple’ın kontrolcü yaklaşımına bağlanıyor. Android’e kıyasla Epic Games Store’un iOS’ta daha az tercih edilmesi bu durumla açıklanıyor. Ne var ki, sadece Apple değil; Google da benzer eleştirilerin hedefinde. Epic’e göre Android’deki kurulum süreci de kullanıcıyı caydıracak şekilde kurgulanmış durumda. Buradan bakıldığında, iki büyük platform da üçüncü taraf seçenekleri sınırlamaya yönelik ortak stratejiler izliyor.
Google tarafında işler biraz daha farklı işliyor gibi görünse de sonuç benzer. Epic, Android üzerinde Epic Games Store yüklemesinin 12 adımda tamamlandığını ve bu sürecin kullanıcıyı çoğu zaman yanlış yönlendirdiğini iddia ediyor. Şirketin paylaştığı rakamlara göre, Android kullanıcılarının yarısından fazlası bu süreci başarıyla tamamlayamıyor. Bunun nedeni olarak, Google’ın bilinçli şekilde karmaşık bir kullanıcı arayüzü sunması gösteriliyor. Dolayısıyla, kullanıcılar farkında olmadan süreci yarıda bırakıyor. Bu da Epic’in Android tarafındaki erişimini kısıtlayan önemli bir engel olarak ortaya çıkıyor.
Bu veriler, sadece teknik bir meseleye işaret etmiyor; aynı zamanda mobil ekosistemdeki güç mücadelesini de gözler önüne seriyor. Apple’ın kullanıcı deneyimini iyileştirmiş olması, bazı engellerin kaldırıldığını gösterse de rekabetin tam anlamıyla serbest kaldığını söylemek zor. Kullanıcıya bırakılan seçim özgürlüğü kâğıt üzerinde var olsa da, pratikte yönlendirmeler hâlâ Apple’ın kontrolü altında. Epic’in bu konudaki ısrarı da bundan kaynaklanıyor. Her şeye rağmen şirket, Avrupa’daki düzenleyici kurumlardan daha keskin yaptırımlar bekliyor.
Epic’in blog yazısında dikkat çeken bir başka nokta da, Apple’ın geçmişte kullandığı “korku ekranı” ifadesinin artık yer almaması. Bu tür görsel uyarılar kullanıcıyı bilinçli olarak alternatif mağazalardan uzaklaştırıyordu. Şimdi bu ekranlar kaldırılmış olsa da, Epic hâlâ yönlendirmelerin manipülatif olduğunu düşünüyor. Kurulum süreci sadeleşmiş olabilir ama kullanıcı, bu sürecin sonunda hâlâ Apple ekosistemi dışına çıkarken tereddüt yaşıyor. İşte tam da bu noktada Epic, DMA’nın bu tür pratiklere karşı daha etkili önlemler alması gerektiğini savunuyor.
Öte yandan Epic’in bu konuda yalnız olmadığını da belirtmek gerekiyor. Avrupa’daki bazı diğer geliştirici firmalar da benzer şikayetlerde bulunuyor. Apple’ın uygulama içi satın alma zorunluluğu gibi politikaları, pek çok geliştirici tarafından haksız rekabet olarak değerlendiriliyor. Bu durum uzun vadede App Store’un tekel gücünün sorgulanmasına yol açabilir. Avrupa Komisyonu’nun önümüzdeki dönemde nasıl bir adım atacağı ise sektörde yakından izleniyor.
Tüm bunların yanında, kullanıcıların bu değişiklikleri nasıl algıladığı da önemli bir gösterge. Apple her ne kadar teknik düzeyde bazı adımlar atmış olsa da, kullanıcı davranışlarının gerçek anlamda değişip değişmediği henüz net değil. Bu durum yalnızca kullanıcı sayılarıyla değil, aynı zamanda kullanıcıların sistem dışı tercihlere ne kadar yöneldiğiyle ölçülebilir. Epic’in verileri bu konuda bir ilerleme olduğunu ortaya koyuyor. Fakat bu ilerleme, hala sınırlı bir çerçevede gerçekleşiyor.