2024 yılında açılan ve yaklaşık 128 milyon dolarlık tazminat talebine dayanan dava, Elon Musk ile eski Twitter yöneticileri arasında yapılan gizli bir anlaşmayla geçici olarak sona erdi. Kaliforniya Kuzey Bölge Mahkemesi’ne sunulan yeni dosyalarda, anlaşmanın belirli koşulların yerine getirilmesi hâlinde geçerli olacağı ifade edildi. Tarafların uzlaşması, davanın şu an için ertelenmesini sağladı. Sürecin ilerleyişi Musk’ın sorumluluklarını zamanında yerine getirip getirmeyeceğine bağlı.
Parag Agrawal, Ned Segal, Vijaya Gadde ve Sean Edgett gibi şirketin üst düzey isimleri, Musk’ın Twitter’ı devralmasının hemen ardından görevlerinden alınmıştı. Bu yöneticiler, iş sözleşmelerinden doğan tazminat haklarının ödenmediğini savundu. Musk ise satın alma işlemini hızlı tamamlayarak bu ödemeleri yapmaktan kaçındı. Tüm bu gelişmelerin kamuoyuna yansıması, davanın kapsamını daha da büyüttü. Dahası, bu iddialar Walter Isaacson’ın Elon Musk biyografisinde de açıkça dile getirildi. Bu durum, taraflar arasındaki gerilimi daha da belirgin hâle getirdi.
Elon Musk ve Twitter’ı devralma süreci başından beri tartışılıyor
Musk’ın Twitter’ı devralma süreci başından itibaren çeşitli tartışmalara sahne olmuştu. Satın alma niyetinden geri adım atmaya çalışması, şirketin açtığı karşı dava nedeniyle mümkün olmadı. Böylece 44 milyar dolarlık anlaşma, yargı süreci devam ederken zorunlu şekilde tamamlandı. Bu gelişmeden hemen sonra Musk, şirketin üst düzey yöneticilerini görevden alarak ödeme sorumluluğundan kurtulmak istedi. Fakat bu kararlar, iş sözleşmelerine aykırı olduğu gerekçesiyle yargıya taşındı. Taraflar arasında yaşanan bu kopuş, şirketin iç dengelerini doğrudan etkiledi.
Musk’ın şirketi devralmasının ardından maliyetleri düşürme yönünde sert kararlar aldığı biliniyor. Geniş çaplı işten çıkarmalar, bazı ofislerin kira ödemelerinin durdurulması ve yeni çalışma politikaları hızla devreye sokuldu. Bu ortamda üst düzey yöneticilerin haklarının görmezden gelinmesi, kurumsal itibar açısından da ciddi tartışmalara yol açtı. Her şeye rağmen Musk, şirketi kendi vizyonuna göre yeniden yapılandırmak konusunda kararlıydı. Bu nedenle, yasal süreçleri göze aldığı görüldü. Ne var ki yöneticilerin sözleşmeleri, sıradan çalışanlardan çok daha farklı yükümlülükler içeriyordu.
Taraflar arasında varılan anlaşmanın maddi içeriği kamuoyuyla paylaşılmadı. Ancak dosyalarda yer alan bilgilere göre, Musk’ın belirli yükümlülükleri kısa süre içinde yerine getirmesi gerekiyor. Bu şartlar karşılandığı takdirde dava tamamen düşecek. Aksi durumda ise dava 31 Ekim 2025 tarihinde yeniden başlayacak. Bu tarih, anlaşmanın geçici niteliğini ortaya koyuyor. Bu nedenle tarafların önümüzdeki günlerde nasıl bir yol izleyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.
Bu noktada, anlaşmanın detaylarının gizli tutulması bazı soru işaretlerine neden oldu. Musk’ın ödeme konusunda ne kadar taviz verdiği ya da yöneticilerin taleplerinden ne kadar vazgeçtiği bilinmiyor. Buna rağmen davanın geçici olarak kapanması, tarafların karşılıklı olarak belli ölçüde fedakârlık yaptığına işaret ediyor. Yine de, kamuoyunun bu uzlaşmadan tatmin edici bir şeffaflık beklemediği söylenebilir. Her iki taraf da ilerleyen süreçte yaşanabilecek yeni hukuki riskleri göz önünde bulundurmuş olabilir. Bu durum, özellikle teknoloji şirketlerinde görülen yönetim krizlerinin ne kadar karmaşık olabileceğini bir kez daha gösterdi.
Musk’ın Twitter’daki ilk yılı sadece bu davayla değil, şirketin kurumsal yapısında yaptığı radikal değişimlerle de gündeme geldi. Şirketin adının “X” olarak değiştirilmesi, algoritmalarda yapılan oynamalar ve içerik denetimine dair yeni politikalar büyük tepki topladı. Bu gelişmeler, Musk’ın sadece yönetimsel değil, kültürel bir dönüşüm hedeflediğini ortaya koydu. Ancak bu dönüşüm süreci, içeride ciddi kopuşlara yol açtı. Tüm bunların yanında, çalışanların ve eski yöneticilerin açtığı davalar, Musk’ın şirket içindeki pozisyonunu hukuki anlamda da sorgulanabilir hâle getirdi. Bu yüzden, dava sürecindeki her adım oldukça yakından takip edildi.
