Teknoloji

Elon Musk ile Donald Trump arasındaki ilişkiler gerilimli bir sürece girdi

elon musk donald trump

Elon Musk ile Donald Trump arasında yaşanan son gelişmeler, yalnızca siyasi kulislerde değil, doğrudan teknoloji sektöründe de etkisini göstermeye başladı. ABD kamuoyunda uzun süredir zaman zaman inişli çıkışlı bir seyir izleyen bu ilişki, son olaylarla birlikte yeni bir evreye girmiş görünüyor. İkilinin geçmişte farklı başlıklar altında iş birliği yaptığı biliniyordu. Ancak son haftalarda yaşanan gelişmeler, bu iş birliğinin geleceği konusunda ciddi soru işaretleri doğurmuş durumda. Musk’ın Kongre gündemindeki vergi düzenlemesine ilişkin açıklamaları ve NASA yönetimiyle ilgili tercihler, ilişkilerin gerilmesine yol açtı.

Tesla ve SpaceX CEO’su Elon Musk’ın, NASA yönetimi için önerdiği isim olan Jared Isaacman’ın görevden elenmesi, tartışmaların başlangıç noktasını oluşturdu. Donald Trump’ın bu öneriyi reddetmesi, perde arkasında süregelen görüş ayrılıklarının kamuoyuna yansımasına neden oldu. Trump’ın, Musk’ın ekonomik politikalar üzerine yaptığı yorumlardan rahatsızlık duyduğu da kendi açıklamalarıyla ortaya çıktı. ABD Başkanı, Elon Musk’la artık aynı çizgide olmadıklarını, bu durumun kendisini hayal kırıklığına uğrattığını söyledi. Bu açıklamaların ardından, iki taraf arasındaki iletişimin koptuğu yönünde yorumlar yapılmaya başlandı.

Trump, kamuoyuna yaptığı açıklamada, Elon Musk’a geçmişte birçok konuda destek verdiğini vurgularken, Musk’ın vergi indirimi karşıtı açıklamalarına tepkiliydi. Açıklamasında, Musk’ın şu ana kadar doğrudan aleyhinde bir söz söylemediğini fakat yakın zamanda bunu da beklediğini dile getirdi. Bu tür açıklamalar, ikili arasındaki ilişkinin artık kamuoyu önünde yürütülen bir hesaplaşmaya dönüştüğünü gösteriyor. Bunun yanında, Musk’ın yanıtı ise çok daha sert ve iddialı oldu. Sosyal medya platformu X üzerinden yapılan paylaşım, olayın seyrini değiştirdi.

Elon Musk’ın Trump hakkındaki iddiaları sosyal medya üzerinden gündeme taşındı

Elon Musk, paylaşımında Donald Trump’ın Jeffrey Epstein dosyalarında yer aldığını öne sürdü. Bu tür belgelerin kamuoyuna açıklanmamasının ardında yatan esas nedenin bu olduğunu ifade etti. Musk’ın bu açıklaması, sosyal medyada geniş yankı buldu. Daha önce bu konuda doğrudan bir açıklamada bulunmamış olan Musk’ın bu ifadeleri, ikili arasındaki çekişmenin boyutlarını ortaya koydu. Bu paylaşımın ardından karşılıklı mesajlaşmalar sürdü ve konu, yalnızca siyasi değil ekonomik sonuçlar da doğurdu.

Olayların teknoloji sektöründeki yansıması ise özellikle Tesla üzerinden gözlemlendi. Musk’ın açıklamalarından kısa süre sonra Tesla hisselerinde büyük bir düşüş yaşandı. Şirketin hisseleri bir gün içinde yüzde 14,3 değer kaybetti. Bu oran, pandemi döneminden bu yana şirketin gördüğü en yüksek günlük kayıp olarak kayıtlara geçti. Hisse senetlerindeki bu düşüş, yaklaşık 150 milyar dolarlık piyasa değerinin silinmesine neden oldu.

Bu gelişmeler, Musk’ın siyasi düzlemdeki söylemlerinin finansal etkilerini bir kez daha ortaya koydu. Musk’ın doğrudan yaptığı açıklamaların ve sosyal medyadaki etkisinin, sadece siyasi değil ekonomik alanlara da yayıldığı görülüyor. Yatırımcıların bu tarz açıklamalara karşı hızlı tepki verdiği daha önce de görülmüştü. Ancak bu son gelişme, bu tepkilerin şirket değerine etkisinin ne denli büyük olabileceğini bir kez daha göstermiş oldu.

Elon Musk, geçtiğimiz günlerde görev yaptığı DOGE (Department of Government Efficiency) birimiyle ilişkisini de noktaladığını duyurmuştu. Bu birim, Donald Trump’ın kamu harcamalarını azaltma hedefi doğrultusunda kurulmuştu ve Musk, burada geçici bir süre özel görevli olarak yer almıştı. 30 Mayıs itibarıyla bu görev sona erdi ve Musk, bu sürecin ardından şirketlerine yeniden tam zamanlı olarak odaklanacağını belirtti. Görev süresinin sonunda yaptığı açıklamada Trump’a teşekkür eden Musk’ın bu kadar kısa sürede zıt yönde bir pozisyona geçmesi, dikkatle izleniyor.

Aynı dönemde Musk, Katar’da düzenlenen Bloomberg Qatar Economic Forum etkinliğinde de kamuoyunun karşısına çıktı. Burada, Tesla CEO’luğu görevine önümüzdeki beş yıl boyunca devam etme niyetinde olduğunu açıkladı. Bu açıklama, Musk’ın şirket içinde istikrarlı bir liderlik çizgisi izlemek istediği şeklinde yorumlandı. Ancak “Bu planla ilgili bir şüpheniz var mı?” sorusuna verdiği “Ölebilirim” yanıtı, hem espri hem de belirsizlik barındıran bir yaklaşımı ortaya koydu.

Elon Musk ile Donald Trump arasında yaşanan bu son kriz, yalnızca kişisel bir anlaşmazlık gibi görünse de, etkilerinin çok daha geniş bir alana yayıldığı anlaşılıyor. Siyasi söylemler, kurumsal kararlar ve yatırımcı davranışları arasındaki bağlantı, bu örnekte net biçimde ortaya çıkmış durumda. Bu nedenle, önümüzdeki dönemde bu tür çıkışların yalnızca siyasi alanda değil, doğrudan teknoloji ve finans dünyasında da karşılık bulabileceği öngörülüyor.