Mercedes-Benz, popüler SUV modeli GLC’nin elektrikli versiyonunu resmi olarak tanıttı. Pek çok pazarda satış listelerinde üst sıralarda yer alan GLC, şimdi elektrikli geleceğe adım atıyor. Audi Q6, BMW iX3 ve Porsche Macan EV gibi güçlü rakiplerle aynı kulvarda yarışacak olan elektrikli Mercedes GLC, markanın premium SUV anlayışını farklı bir noktaya taşıyor.
GLC’nin elektrikli versiyonu 94 kWh kullanılabilir kapasiteye sahip lityum-iyon bataryayla donatıldı. Bu batarya, 483 beygir güce kadar çıkabilen performans sunuyor ve rakiplerinden BMW iX3’ün 463 beygirlik seviyesini geride bırakıyor. Buna rağmen verimlilik tarafında da öne çıkan model, WLTP ölçümlerine göre 713 kilometre menzile ulaşabiliyor. Yine de EPA testlerinde bu rakamın biraz daha düşük çıkacağı tahmin ediliyor. Tüm bunların yanında, aracın 800 volt mimarisi hızlı şarj kapasitesini destekliyor.
Elektrikli Mercedes GLC güçlü performansıyla dikkat çekiyor
Bu mimari sayesinde GLC, 330 kW’a kadar hızlı şarj desteği sunuyor. Sadece 10 dakikalık şarjla yaklaşık 303 kilometre menzil kazanılabiliyor. Bunun yanında günlük kullanımda kısa süreli şarjlarla bile uzun yol planlarını kolayca yapmak mümkün oluyor. Ne var ki, hızlı şarj istasyonlarının yaygınlığı hâlâ belirleyici bir unsur olarak öne çıkıyor. Yine de bu değerler, kompakt SUV sınıfında oldukça rekabetçi kabul ediliyor.
Sürüş konforunda Mercedes, S-Serisi’nden aktarılan Airmatic süspansiyon sistemini GLC’de sunuyor. Bu sistem, Car-to-X teknolojisi sayesinde yolun durumunu önceden algılıyor ve süspansiyonu anlık olarak ayarlıyor. Örneğin, yol üzerindeki çukurlar daha araç yaklaşmadan fark edilip süspansiyon ayarları değiştiriliyor. Böylece sürüş kalitesi bozulmadan korunabiliyor. Tüm bunların yanı sıra, sistem şehir içindeki değişken yol koşullarına da uyum sağlıyor.
Bunun yanında, yükseklik ayarlama sistemi yol şartlarına göre aracın gövde yüksekliğini optimize ediyor. Google Haritalar verilerinden faydalanan bu teknoloji, yol eğimlerine ve zemin yapısına göre aracı en uygun seviyede tutuyor. Öte yandan, opsiyonel arka aks yönlendirme sistemi de özellikle dar alanlarda manevra kabiliyetini artırıyor. Bu özellik sayesinde arka tekerlekler 4,5 dereceye kadar ters yönde dönebiliyor. Her şeye rağmen bu donanım, SUV kullanıcılarının pratik beklentilerini karşılamayı hedefliyor.
Tasarım tarafında, aydınlatmalı ön ızgara GLC’nin en dikkat çekici unsurlarından biri oluyor. Mercedes bu bölümde 942 LED noktası kullanarak üç yıldız logosunu öne çıkarıyor. Bunun yanı sıra, standart LED farlar ve opsiyonel Digital Light paketi gündüz farlarında üç yıldızlı motifler barındırıyor. Arka tasarımda ise geniş bagaj kapağı boyunca uzanan LED şeritler yer alıyor. Fakat, klasik GLC çizgileri de korunmuş durumda.
İç mekânda artan dingil mesafesi doğrudan yaşam alanına yansıyor. Ön bölümde 0,5 inç, arka bölümde ise 1,9 inçlik ek diz mesafesi sunuluyor. Baş mesafesinde de hem önde hem arkada iyileştirmeler dikkat çekiyor. Bagaj hacmi 570 litreden başlayıp koltuklar yatırıldığında 1740 litreye kadar genişleyebiliyor. Buna ek olarak, önde bulunan 127 litrelik frunk bölmesi ekstra depolama imkânı sağlıyor.
Kabinin merkezinde yer alan 39,1 inçlik Hyperscreen ekran tasarımın en çarpıcı unsuru oluyor. Bu ekran, hem sürücü hem de yolcu için ayrı arayüzler sunabiliyor. Microsoft ve Google destekli yapay zekâ entegrasyonu da MBUX sistemine eklenmiş durumda. Buna rağmen, Mercedes tamamen dijital bir deneyim yerine fiziksel düğmeleri de korumuş. Böylece ergonomi ve kullanım kolaylığı sağlanıyor.
Güvenlik özellikleri de geniş bir yelpazeye yayılıyor. Adaptif hız sabitleyici, yarı otonom sürüş destekleri ve gelişmiş park asistanı bunlardan yalnızca birkaçı. MB.Drive sistemi eller serbest sürüşe imkân tanırken, MB.Parking Assist park manevralarında büyük kolaylık getiriyor. Bunun yanında, aktif ve pasif güvenlik donanımları da standart olarak sunuluyor. Bu yönüyle araç, premium segmentteki beklentileri karşılamayı sürdürüyor.
Elektrikli Mercedes-Benz GLC, ABD’de 2026 yılının ikinci yarısında satışa çıkacak. Resmi fiyatlar henüz açıklanmadı fakat benzinli versiyonun 50.800 dolardan başladığı biliniyor. Bu nedenle elektrikli versiyonun biraz daha yüksek bir fiyat seviyesine sahip olması bekleniyor. Yine de Mercedes, bu modelle elektrikli SUV rekabetinde güçlü bir konuma gelmeyi amaçlıyor.