Summer Game Fest 2025, oyun dünyasının yıl içinde en çok konuşulan etkinliklerinden biri olarak yine kapsamlı bir içerikle düzenleniyor. Bu etkinlik kapsamında gerçekleştirilen Day of the Devs, bağımsız oyun geliştiricilerinin projelerine odaklanan bir sahne sunuyor. Büyük stüdyoların dışındaki üreticiler, burada yenilikçi fikirlerini ve oyun dünyasına getirdikleri özgün bakış açılarını paylaşma fırsatı buluyor. 2025 edisyonu, hem estetik hem de mekanik anlamda farklılaşan pek çok projeyi gündeme taşıdı. Etkinlikte tanıtılan yapımların büyük çoğunluğu halen geliştirme aşamasında olsa da, yayın takvimleri şimdiden 2026’yı işaret ediyor. Tüm bu oyunlar, klasik tür kalıplarını yeniden şekillendirme amacı taşıyor. Her biri için belirlenen tematik yaklaşım ve anlatım dili, geliştiricilerin oyun dünyasına nasıl yaklaştığını da açık biçimde gösteriyor.
Snap and Grab 1980’lerin estetiğini dijital soygun deneyimiyle birleştiriyor

Snap and Grab, No Goblin tarafından geliştirilen ve nostaljik bir atmosferle planlama temelli oynanışı bir araya getiren bir aksiyon-bulmaca oyunu. Oyuncular, büyük bir soygunu gerçekleştirmek için mekânları önce kamerayla tarayarak bilgi topluyor. Bu fotoğraflar, hem çalınacak eşyaları hem de mekânın güvenlik yapılarını anlamaya yardımcı oluyor. Oynanış, klasik bir aksiyon oyunu olmaktan ziyade stratejik düşünmeyi ön planda tutuyor. Görsel tasarımda yoğun şekilde neon renkler ve geometrik formlar tercih edilmiş. Hikâye akışı, farklı görevlerle ilerliyor ve her görev için ön hazırlık süreci oyunun merkezinde yer alıyor. Oyun, 2026 yılı içerisinde PC, PlayStation 5 ve Xbox Series X|S için çıkacak.
Big Walk kırsal alanda geçen sosyal etkileşimli yürüyüş deneyimi sunuyor

House House tarafından geliştirilen Big Walk, oyunculara kırsal bir ortamda yürüyüş yaparken çeşitli bulmacaları çözme imkânı tanıyor. Oyun, çok oyunculu yapısıyla kullanıcılar arasında iletişimi öne çıkarıyor. Bu iletişim, sesli ve yazılı sohbet sistemine entegre edilmiş ve bulmacaların çözümünde işbirliği gerektiriyor. Oyun dünyasında belirli bir hedefe ulaşmak yerine keşif ve etkileşim ön planda tutulmuş. Görsel tasarımı sade ve pastoral nitelikte; doğayla iç içe, sakin bir çevre yaratılmış. Oyuncular arasındaki etkileşim, hem ilerlemeyi hem de oyunun eğlencesini belirleyen temel unsur olarak işliyor. Big Walk, geleneksel oyun yapılarından farklı olarak sosyal deneyimlere vurgu yapıyor.
Sword of the Sea hareket odaklı keşif yapısıyla çöl temalı bir anlatı kuruyor

Sword of the Sea, Giant Squid imzası taşıyor ve görsel anlatım ile fizik tabanlı hareketi bir araya getiriyor. Oyunda oyuncular, çöl manzaraları üzerinde kaykay benzeri bir araçla ilerliyor. Bu ilerleyiş sırasında yarı açık alanlar arasında geçiş yapılabiliyor ve oyuncuların çevresel ipuçlarını takip etmesi gerekiyor. Oyun, estetik anlamda Journey ve Abzû gibi yapımlarla benzerlik taşıyor. Müzikler Austin Wintory tarafından bestelenmiş ve atmosferin duygusal tonunu belirliyor. Oyuncular sadece fiziksel olarak değil, anlam katmanlarında da bir yolculuğa çıkıyor. Oyunun çıkış tarihi henüz netleşmemiş olsa da, 2025 içinde daha fazla içeriğin paylaşılması bekleniyor.
Escape Academy 2 açık dünya yapısıyla bulmaca deneyimini serbestleştiriyor

İlk oyunun ardından geliştirilen Escape Academy 2, bu kez daha büyük ve serbest bir oyun dünyasıyla geliyor. Oyuncular sabit bölümler yerine açık bir akademi kampüsünde serbestçe gezebiliyor. Bulmacalar belirli alanlara dağılmış durumda ve oyuncular ipuçlarını çevreden toplayarak çözüm üretmeye çalışıyor. Bu yapı, oyuncuya farklı alanları keşfetme ve ilerleyişi kendi temposuyla belirleme özgürlüğü sunuyor. Akademi atmosferi, hikâyeyi destekleyecek biçimde ayrıntılı olarak tasarlanmış. Geliştirici ekip Coin Crew Games, oyunun hem hikâyesel hem de yapısal anlamda daha derinlikli olacağını belirtiyor. Oyun, 2025’in son çeyreğinde farklı platformlar için çıkış yapacak.
Dosa Divas yemek kültürü üzerinden kurgulanmış RPG deneyimi sunuyor

Outerloop Games tarafından geliştirilen Dosa Divas, oyuncuyu yemek tarifleri toplama ve bu tariflerle farklı karakterlere yemek hazırlama sürecine dahil ediyor. Oyunda, yemek yapma süreçleri mini oyunlarla temsil ediliyor ve oyuncular tarifleri doğru şekilde uygulamaya çalışıyor. Savaş sistemi sıra tabanlı olarak tasarlanmış ve kaçma, savunma gibi mekanikler de yer alıyor. Görsel tasarım, canlı renkler ve karakter temelli anlatımla destekleniyor. Oyun, yemekle ilişkilendirilen sosyal durumları ve kişisel hikâyeleri işliyor. Karakterlerin geçmişi ve duygusal yapısı, oyunun anlatı dünyasında önemli bir yer tutuyor. Bu oyun da 2025 yılı içinde dijital platformlarda yer alacak.
Consume Me gençlik çağının sosyal baskılarını mini oyunlarla ele alıyor

Hexecutable tarafından geliştirilen Consume Me, ergenlik dönemindeki psikolojik baskıları kısa ve yoğun mini oyunlarla oyuncuya aktarıyor. Oyunun yapısı WarioWare tarzı sekanslardan oluşuyor ve her bölüm bir tematik sıkıntıyı temsil ediyor. Ders başarısı, beden algısı ve sosyal ilişkiler gibi konular oyunun temelini oluşturuyor. Her mini oyun, oyuncunun refleksleri kadar duygusal tepkilerini de sınayacak yapıda kurgulanmış. Görsel tarz, 2000’li yılların internet estetiğini andırıyor ve bu tercih, oyunun nostaljik ama aynı zamanda sert havasını güçlendiriyor. Oyunun anlatımı doğrudan değil, semboller ve imgeler üzerinden ilerliyor. Çıkış tarihi henüz netleşmemekle birlikte, bağımsız platformlarda yayınlanması bekleniyor.
Possessor(s) iki karakterli yapısıyla anlatıyı aksiyonla bütünleştiriyor

Heart Machine imzalı Possessor(s), oyuncuyu hem Luca adlı karakterin hem de ona bağlı olan Rhem adlı varlığın kontrolüne veriyor. Hikâye, yıkılmış bir şehirde geçiyor ve oyuncular bu harabeler arasında ilerleyerek çeşitli yaratıklarla mücadele ediyor. Oynanış, Metroidvania türüne yakın; keşif, dövüş ve hikâye anlatımı bir arada sunuluyor. Görsel tasarımda karanlık ve yoğun renkler tercih edilmiş. Luca ve Rhem’in ilişkisi, sadece oynanış değil, anlatının da merkezinde bulunuyor. Oyuncuların ilerledikçe iki karakterin arasındaki dinamiği çözmesi bekleniyor. Oyunun 2026 yılı içerisinde yayınlanması planlanıyor.
Relooted kültürel miras ve kolektif mücadele temalarıyla tasarlandı

Güney Afrika merkezli geliştirici Nyamakop, yeni oyunu Relooted ile aksiyon ve toplumsal eleştiriyi bir araya getiriyor. Oyun, sonsuz koşu mekaniğine sahip ancak bu kez amaç, kültürel olarak çalınmış eserleri müzelerden geri almak. Oyuncular, bir ekip oluşturuyor ve her karakterin farklı bir yeteneği bulunuyor. Bu yetenekler, koşu sırasında karşılaşılan engelleri aşmak için kullanılıyor. Oyun, aynı anda hem hızlı refleksler hem de takım uyumu gerektiriyor. Görsel tasarımda afrofütüristik öğeler öne çıkarılmış. Yayın tarihi henüz açıklanmasa da oyunun PC ve konsollara gelmesi bekleniyor.
Day of the Devs 2025, bağımsız stüdyoların yaratıcı projeleriyle oyun dünyasında hâlâ yeni yolların bulunabildiğini gösteriyor. Bu etkinlikte tanıtılan oyunların büyük bölümü, 2025 ve 2026 yıllarında farklı platformlara çıkacak. Oyunların kesin çıkış tarihleri, stüdyoların ilerleyen açıklamalarıyla netlik kazanacak. Ne var ki, bu etkinlik bağımsız geliştiriciler açısından yine önemli bir vitrin oldu.