1980’lerin dijital kültürünü yansıtan hesap makinesi saatler, o dönemin ruhunu en iyi temsil eden teknolojik aksesuarlar arasında yer alıyordu. Casio’nun bu alandaki modelleri, günlük hayata entegre edilen ilk dijital cihazlardan biri olarak öne çıkmıştı. Özellikle gençler arasında büyük ilgi gören bu saatler, sade yapısına rağmen dönemin teknoloji algısını şekillendirmişti. Zamanla sadece bir zaman gösterici olmaktan çıkan bu cihazlar, popüler kültürün sembollerinden biri haline geldi.
Casio’nun hesap makinesi saatleri arasında en çok bilinen model olan CA-53W, 1985 yapımı Geleceğe Dönüş filmiyle birlikte adeta kült bir statü kazandı. Marty McFly’ın bileğinde görülen bu saat, hem karakterin kişiliğiyle hem de dönemin teknolojik heyecanıyla örtüşüyordu. Casio, şimdi bu ikonik modeli temel alarak daha rafine bir versiyonla karşımıza çıkıyor. Yeni tasarlanan CA-500WEBF-1A, nostaljik bir dokuyu modern detaylarla birleştiriyor. Plastik yerine metal gövde tercih edilerek hem estetik hem de dayanıklılık anlamında farklı bir çizgi yakalanmış.
Casio saati DeLorean göndermeleriyle yeniden tasarladı
Saatin tasarımında Geleceğe Dönüş’ün simgesi hâline gelen DeLorean aracından açıkça esinlenilmiş. Tuş takımındaki işaretler, filmdeki zaman devresi arayüzünü çağrıştıran özel sembollerle donatılmış. Arka kapağa ise akı kondansatörünün gravürü işlenmiş; böylece filmle olan tematik bağ güçlendirilmiş. Bu detaylar, saati yalnızca bir aksesuar olmaktan çıkarıp, aynı zamanda koleksiyon değeri taşıyan bir hatıra nesnesi haline getiriyor. Tüm bunlara ek olarak, bu modelin yalnızca fonksiyonel bir araç değil, duygusal bir bağ kurma aracı haline gelmesi hedeflenmiş.
CA-500WEBF-1A, teknik olarak klasik hesap makinesi saatlerinin temel özelliklerini koruyor. Sekiz haneli hesap makinesi fonksiyonu, tarih ve saat göstergeleri, alarm ve kronometre gibi işlevler yine aynı sadelikle yerini almış. Buna rağmen saat, yalnızca teknik detaylarıyla değil, taşıdığı anlamla da öne çıkıyor. Kullanıcılara geçmişle bir bağ kurma hissi yaşatıyor. Bu yönüyle sade ama etkili bir deneyim sunmayı başarıyor.

Casio, modelin ön siparişe 21 Ekim 2025 tarihinde açılacağını duyurdu. Bu tarih, Geleceğe Dönüş evrenine aşina olanlar için fazlasıyla anlam yüklü. Marty McFly’ın geleceğe gittiği gün olan 21 Ekim, bu bağlamda yalnızca bir çıkış tarihi değil; aynı zamanda filmle kurulan tematik bütünlüğü simgeliyor. Tüm bunların yanında Casio’nun bu tarihi seçmesi, yalnızca nostaljik bir jest değil, aynı zamanda koleksiyoncular için özel bir referans noktası oluşturuyor. Saatin fiyatı ise şirketin resmi sitesinde 120 dolar olarak belirtildi.
Ambalaj tasarımı da ürünün ruhuna uygun şekilde hazırlanmış. Kutunun VHS kaset formunda tasarlanmış olması, 1980’lerin tüketim alışkanlıklarını hatırlatıyor. Her ne kadar içinde gerçek bir kaset yer almasa da, bu retro dokunuş ürünü daha anlamlı hale getiriyor. Bu detaylar, ürünü yalnızca bir saat değil, aynı zamanda sergilenebilir bir obje haline getiriyor. Tüm bunların sonucunda saat, bilekte taşınabilecek bir kültürel anı olarak konumlanıyor.

Modelin sınırlı sayıda üretilip üretilmeyeceği konusunda net bir açıklama yapılmamış olsa da, benzer geçmiş modellerin kısa sürede tükenmiş olması dikkat çekiyor. Bu nedenle ilgilenen kullanıcıların ön sipariş sürecini kaçırmaması öneriliyor. Geçmişteki retro koleksiyonların piyasada büyük ilgi görmesi, bu modelin de aynı kaderi paylaşabileceğini düşündürüyor. Özellikle Geleceğe Dönüş hayranları için ürün, klasik bir saatten çok daha fazlası anlamına geliyor. Bu durum, ürünün pazardaki konumunu güçlendiriyor.
Akıllı saatlerin domine ettiği günümüz pazarında, böyle sade ve nostaljik bir modelin tercih ediliyor olması ilginç bir karşıtlık yaratıyor. Bu tercih, yalnızca fonksiyon değil, aynı zamanda duygusal tatmin arayışına da işaret ediyor. Casio, bu modelle birlikte kullanıcıların saatten beklentisine farklı bir perspektif getiriyor. Teknolojiyle nostaljiyi harmanlayan bu yaklaşım, zamanla bağ kurmak isteyenler için etkili bir seçenek sunuyor. Fakat bu tür ürünlerin sadece geçmişe dönük değil, günümüz estetiğine de cevap verdiği unutulmamalı.
Casio’nun CA-500WEBF-1A modeli, sade görünümünün arkasında güçlü bir hikâye barındırıyor. Geleceğe Dönüş filmiyle kurulan bağ, yalnızca tasarımda değil, ürünün genel duruşunda da hissediliyor. Her şeye rağmen bu saat, teknolojik bir araç olmaktan çok, dönemler arası bir köprü işlevi görüyor. Hem koleksiyon meraklılarına hem de nostalji severlere hitap eden bu model, dijital çağda analog duygulara dokunabilen nadir örneklerden biri. Bu açıdan bakıldığında, Casio’nun bu tasarımı geçmişle kurulan sade ama güçlü bir diyaloğun ürünü olarak öne çıkıyor.