Çin’in başkenti Pekin’de çalışmalarını sürdüren teknoloji girişimi Noetix Robotics, tüketici segmentine yönelik dikkat çekici bir ürünü gün yüzüne çıkardı. Şirket, yalnızca 1.400 dolar karşılığında satın alınabilen insansı robot modeli Bumi’yi tanıttı. Bumi, fiziksel hareket kabiliyetiyle olduğu kadar yazılımsal olarak geliştirilebilir altyapısıyla da dikkat çekiyor. Ürün, bireysel kullanımın yanı sıra eğitim odaklı uygulamalara da hitap edecek şekilde tasarlandı.
Yaklaşık 90 santimetre boyundaki Bumi, 12 kilogramlık ağırlığıyla taşınabilirliğini ön plana çıkarıyor. Öte yandan, robotun fiziksel yetenekleri günlük yaşamda karşılaşılabilecek basit hareketleri gerçekleştirecek düzeyde bırakılmış. Yürüme ve dans etme gibi gösterişli fakat sınırlı işlevleri bulunuyor. Ne var ki, bu sınırlı fiziksel kapasite robotun temel amacını değiştirmiyor. Çünkü Bumi, bir üretim robotu değil; evlerde veya sınıflarda öğrenmeyi ve keşfi destekleyecek bir araç olarak konumlandırılıyor. Tüm bunların yanında, kullanıcıların robotla etkileşimini artıracak yazılım altyapısı da özellikle vurgulanıyor.
Programlanabilir yapısı sayesinde Bumi, kullanıcı deneyimini çeşitlendiren bir platform sunuyor
Robotun yazılım altyapısı, onu standart bir eğlence cihazından daha fazlası haline getiriyor. Noetix Robotics’in sunduğu programlama arayüzü, Bumi’nin davranışlarının kullanıcı tarafından özelleştirilebilmesini mümkün kılıyor. Bu da, cihazı yalnızca pasif bir robot olmaktan çıkarıp, kodlama öğrenimi için aktif bir eğitsel araca dönüştürüyor. Burada özellikle dikkat çeken nokta, robotun sadece gösteri amaçlı sunulmamış olması. Şirketin, robotik ve yazılım geliştirme konusunda temel bilgiler sunmak isteyen eğitim kurumlarını da hedeflemiş olması önemli bir detay olarak öne çıkıyor. Buna bağlı olarak, Bumi’nin kullanım alanı yalnızca evlerle sınırlı kalmayabilir.
Bumi’nin ilk tanıtımıyla birlikte şirketin daha önceki projeleri de yeniden gündeme geldi. Noetix, daha önce N2 isimli başka bir modeliyle robotlara özel düzenlenen yarı maratona katılarak dikkatleri üzerine çekmişti. Bu yarışa katılan dört robottan biri olan N2, şirketin bu alandaki teknik yetkinliğini göstermesi açısından önemliydi. Bu geçmiş deneyim, Bumi’nin geliştirilme sürecinde güçlü bir altyapı sağladı. Elbette bu tarz teknolojilerde yalnızca teknik geçmiş değil, sürdürülebilirlik ve erişilebilirlik de belirleyici faktörler arasında yer alıyor. Bu noktada Bumi, fiyat-performans dengesiyle benzerlerinden ayrılıyor.
Karşılaştırma yapmak gerekirse, kısa süre önce tanıtılan ve 5.900 dolar seviyesinden başlayan fiyatıyla dikkat çeken Unitree R1, teknik açıdan daha karmaşık görevleri yerine getirebiliyor. Fakat fiyat farkı göz önüne alındığında, Bumi çok daha ulaşılabilir bir noktada konumlanıyor. Tesla’nın geliştirme süreci devam eden Optimus modeli ise yaklaşık 20.000 dolarlık fiyatıyla bu ürün grubunun oldukça dışında kalıyor. Yani Bumi, fiyat aralığı açısından rakiplerinin oldukça gerisinde ama bu durum onun yetersiz olduğu anlamına gelmiyor. Aksine, bu fiyatla birlikte sunulan yazılım desteği ve temel işlevsellik, tüketici segmentinde farklı bir açılım sağlıyor. Özellikle de öğrenciler ve genç yazılımcılar için yeni bir pratik alan oluşuyor.
Robotun yazılımsal altyapısı sayesinde geliştirilebilir olması, kullanıcıların Bumi ile etkileşim düzeyini sürekli artırmasına olanak tanıyor. Bu, onu sabit fonksiyonlara sahip robotlardan ayıran en önemli unsurlardan biri. Robot üzerinde yapılabilecek güncellemeler ve yeni işlevsel senaryolar, tamamen kullanıcı hayal gücüyle şekillenebiliyor. Böylece her kullanıcı için Bumi farklı bir deneyime dönüşebiliyor. Tüm bunların yanında, açık kaynaklı ya da özel geliştiricilere yönelik API’lerin ileride sunulması da olası görünüyor. Bu da, cihazın yaşam döngüsünü uzatabilecek potansiyele sahip bir başka detay olarak öne çıkıyor.
Bumi’nin başarısı yalnızca teknik yeteneklerine değil, aynı zamanda kullanıcı deneyimine verdiği öneme de bağlı. Şirketin, robotun sade bir oyuncaktan öte bir öğrenme aracı olarak algılanmasını sağlama konusunda ciddi bir çaba içinde olduğu görülüyor. Bu durum özellikle eğitim teknolojileri alanında önemli bir karşılık bulabilir. Robotun düşük maliyeti, öğretmenlerin sınıf içinde robotik ve yazılım eğitimine entegre edebileceği bir seçenek oluşturuyor. Bu tür cihazların, klasik eğitimi dijital araçlarla desteklemesi bakımından değeri her geçen gün artıyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde bu tip erişilebilir çözümler büyük fark yaratabiliyor.




