Bluesky, uzun süredir tartışılan doğrulama rozeti sürecini sonunda başvuruya açtı. Kullanıcılar artık kendi istekleriyle mavi tik almak için platforma başvuru yapabiliyor. Ne var ki doğrulamanın hangi kriterlere göre verileceği konusu hâlâ netlik kazanmış değil. Bu belirsizlik, sürece dair kullanıcılar arasında farklı yorumların ortaya çıkmasına neden oldu.
Başvuru süreci şu an için oldukça sade bir Google Form üzerinden yürütülüyor. Kullanıcılardan hesap bilgileri, kendilerini tanıtan açıklamalar ve neden doğrulanmak istediklerini anlatmaları bekleniyor. Fakat Bluesky henüz başvuruları nasıl değerlendireceğini ya da hangi hesapların öne çıkacağını açıkça belirtmiş değil. Tüm bunların yanında, gelen yoğun başvuru sayısı küçük ekipler için zorluk yaratabilir.
Bluesky doğrulamayı kullanıcı görüşlerine göre şekillendirmeyi sürdürüyor
Bluesky, doğrulanacak hesapların aktif, güvenli ve dikkat çekici olmasını istiyor. Profil fotoğrafı, biyografi ve iki faktörlü kimlik doğrulama gibi temel adımların tamamlanması öneriliyor. Formda kullanıcıların meslek veya kimliklerine dair kategoriler de mevcut. Gazeteci, siyasetçi, akademisyen, marka temsilcisi ya da sporcu gibi seçenekler arasından seçim yapılabiliyor.
Ne var ki, tüm bu önerilerin yerine getirilmesi doğrulamanın garanti altına alınacağı anlamına gelmiyor. Şirket, formun alt kısmında açıkça “bu şartları sağlamak doğrulama anlamına gelmez” ifadesine yer veriyor. Buna rağmen, bu açıklama doğrulama sistemine olan ilgiyi azaltmıyor. Platformun 36 milyonu aşkın kayıtlı kullanıcısı düşünüldüğünde, başvuru sayısının oldukça yüksek olması bekleniyor.
Bluesky’nin doğrulama konusunda adım atması yeni bir gelişme sayılabilir. Platform bugüne kadar merkezi bir doğrulama süreci yürütmeye mesafeli yaklaşmıştı. Öte yandan sahte ve taklit hesapların artması, bu yönde bir sistem ihtiyacını beraberinde getirdi. Kullanıcı güvenliğini artırmak adına yapılan bu hamle geç kalınmış bir karar olarak da değerlendirilebilir.
Bunun yanında şirket doğrulama yükünü yalnızca kendi üstlenmiyor. Platform, “güvenilir doğrulayıcılar” adını verdiği üçüncü taraflarla da iş birliği yapıyor. Bu kuruluşlar, bireyleri kendi yöntemleriyle doğrulayıp farklı bir simgeyle işaretleyebiliyor. Böylece kullanıcılar alternatif doğrulama yollarına da yönlendirilebiliyor.
Kurumlar için de doğrulama süreci bu form üzerinden yürütülüyor. Özellikle medya kuruluşları ya da büyük markalar, temsil ettikleri kişileri bu sistem aracılığıyla doğrulatabiliyor. Bu çok katmanlı yapı, doğrulama sisteminin yalnızca bireysel değil, kurumsal boyutta da uygulanmasını sağlıyor. Fakat bu esneklik, sürecin standartlarını daha da karmaşık hale getirebilir.
Her şeye rağmen Bluesky, doğrulama sisteminin henüz nihai halini almadığını vurguluyor. Kullanıcı geri bildirimlerine göre kriterlerin zamanla değişeceği belirtiliyor. Bu da sistemin hem teknik hem de içerik açısından hâlâ gelişime açık olduğunu ortaya koyuyor. Dolayısıyla doğrulama sürecine dair yeni güncellemelerin ilerleyen dönemde sıkça gündeme gelmesi muhtemel.