Teknoloji

Avrupa teknoloji sahnesinde lobi faaliyetlerinin etkisi artıyor

avrupa birliği apple huawei

Avrupa merkezli girişim sermayesi şirketi Atomico’nun her yıl yayımladığı State of European Tech raporunun 2025 sürümü, kıta genelindeki teknoloji yatırımlarının yükseliş trendine girdiğini ortaya koyarken, bu yılki rapor önceki yıllardan farklı olarak sadece veriye dayalı bir analiz sunmakla kalmıyor; aynı zamanda açık bir savunuculuk metni olarak öne çıkıyor. Raporda Avrupa’daki teknoloji girişimlerinin ve yatırımcıların giderek artan şekilde politika yapıcılarla doğrudan iletişim kurduğu, yani lobi faaliyetlerine ağırlık verdiği vurgulanıyor.

Atomico Ortağı ve İstihbarat Direktörü Tom Wehmeier’in kaleme aldığı raporda, yalnızca sektörün geldiği noktanın anlatılmasının yeterli olmadığı, elde edilen verilerle geleceğe yön vermenin artık kaçınılmaz hale geldiği belirtiliyor. Bu çerçevede dört ana politika önerisine yer veriliyor: “Engelleri Kaldır”, “Geleceği Finanse Et”, “Yetenekleri Güçlendir” ve “Risk Almayı Destekle”.

Teknoloji sektörünün artan etkisi, Avrupa siyasetinde yeni bir sayfa açıyor

Skype’ın kurucu ortağı Niklas Zennström tarafından kurulan Atomico, Avrupa’nın önde gelen teknoloji şirketlerinden Klarna, DeepL, Stripe, Aiven ve Supercell gibi birçok yüksek profilli şirkete yatırım yaptı. Bu nedenle şirketin teknoloji politikası üzerine yaptığı değerlendirmeler yalnızca kendi görüşlerini değil, Avrupa teknoloji sektörünün genel beklentilerini de yansıttığı kabul ediliyor.

Avrupa teknoloji şirketleri, uzun süredir ABD’li muadillerinin yaptığı gibi, artık sadece bireysel olarak değil, kolektif şekilde lobi faaliyetlerine yöneliyor. Avrupa kurumlarına hitaben yayımlanan açık mektuplar, özel kamu ilişkileri uzmanlarının istihdamı ve teknoloji konferanslarında yapılan kamuya açık çağrılar, bu eğilimin farklı yansımaları arasında yer alıyor.

Özellikle “28. Rejim” adı verilen ve Avrupa genelinde tek tip bir şirket yapısının kurulmasını amaçlayan girişim, raporda dikkatle ele alınan başlıklardan biri. Şu anda Avrupa’da faaliyet göstermek isteyen şirketler, 27 farklı ulusal hukuk rejimiyle karşı karşıya kalıyor. Atomico bu durumun rekabet gücünü zayıflattığını ve yeni sistemin “yönetmelik” şeklinde uygulanmasının zorunlu olduğunu savunuyor. Çünkü direktifler, üye ülkeler tarafından farklı şekillerde yorumlanabilirken, yönetmelikler tüm ülkelerde doğrudan bağlayıcı nitelik taşıyor.


Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in “Yapay zekânın geleceği Avrupa’da şekillenmeli” ifadesiyle rapora katkı sağlaması, bu yılki yayının politik düzeyde nasıl bir ilgi gördüğünü de ortaya koyuyor. Bu tür yüksek düzeyde katılım, lobi faaliyetlerinin daha rafine hale geldiğini ve Avrupa teknoloji sektörünün artık yalnızca ekonomik değil, siyasal alanda da etkili olmaya başladığını gösteriyor.

Fransa merkezli startup ve yatırımcı derneği France Digitale tarafından 28. Rejim konusunda yayımlanan belgeler, bu tarz savunuculuk faaliyetlerinin artık Avrupa teknoloji dünyasında alışılmış hale geldiğini gösteriyor. Bununla birlikte, Atomico’nun önerileri sadece yazılı belge olarak değil; video sunumlar ve Slush gibi etkinliklerdeki sahne konuşmalarıyla da kamuoyuna aktarılıyor. Bu çok kanallı yaklaşım, mesajın hem ekosisteme hem de karar vericilere doğrudan ulaşmasını sağlıyor.

Bununla birlikte, bazı önerilerin kamuoyunda karşılık bulması hâlâ soru işareti olarak kalıyor. Avrupa kamuoyunun büyük bir kısmı, yerel trilyon dolarlık şirketlerin eksikliği gibi konuları doğrudan bir sorun olarak görmüyor. Ancak, ekonomik büyüme ve rekabet gücünün zayıf kalması, dolaylı olarak toplumun tüm kesimlerini etkiliyor. Bu nedenle, teknolojinin kamusal alandaki anlatım dili daha kapsayıcı ve ikna edici hale gelmek zorunda.

Synthesia’nın kurumsal iletişim ve politika direktörü Alexandru Voica’ya göre, Avrupa’da teknoloji sektörüne duyulan güven eksikliği bu lobi faaliyetlerinin temel nedenlerinden biri. Voica, günümüzde iletişim ve politika yönetiminin artık sadece pazarlama destekli bir faaliyet değil, doğrudan risk yönetimi ve itibar koruma aracı haline geldiğini belirtiyor.