Avrupa Birliği, dijital ekonomi üzerindeki sıkı düzenlemeleri esnetmeyi amaçlayan yeni bir yasa paketi hazırladı. Avrupa Komisyonu tarafından duyurulan bu “dijital omnibus” tasarısı, yapay zekâ, siber güvenlik ve veri koruma alanlarını doğrudan etkileyen değişiklikleri içeriyor. Son dönemde Meta ve Google gibi teknoloji devlerinin AB’nin özellikle yapay zekâ ve gizlilik politikalarına dair eleştirileri artarken, önerilen reformların yasalaşması durumunda mevcut regülasyonlardaki bazı engellerin azaltılması hedefleniyor.
Yasa değişiklikleriyle birlikte Komisyon, Avrupa’da dijital büyümeyi teşvik etmeyi ve yerli teknoloji şirketlerinin küresel rekabette daha güçlü hale gelmesini amaçlıyor. Tasarı kapsamında, uzun süredir üzerinde çalışılan Yapay Zekâ Yasası’na (AI Act) önemli değişiklikler öneriliyor. Bu değişiklikler arasında, yapay zekâ şirketlerinin model eğitimi için ortak kişisel verilere erişebilmesinin önü açılıyor. Google’ın daha önce bu düzenlemeye karşı endişelerini dile getirdiği biliniyor.
Avrupa Birliği yapay zekâ okuryazarlığını artırmayı hedefliyor
Yeni yasa teklifleri, yalnızca büyük teknoloji firmalarını değil, aynı zamanda KOBİ’leri de kapsayan düzenlemeleri içeriyor. Komisyon, küçük ölçekli şirketlerin karşılaştığı bürokratik yükü azaltmak amacıyla belge süreçlerini sadeleştirmeyi hedefliyor. Buna ek olarak, AB üyesi ülkelerde yapay zekâ okuryazarlığının artırılması zorunlu hale getirilecek. Bunun yanında, genel amaçlı yapay zekâ sistemlerinin denetimi merkezi bir yapı olan AI Office’e (Yapay Zekâ Ofisi) devredilecek. Bu adım, Avrupa genelinde yapay zekâ yönetiminde parçalanmış yapıyı azaltmak için tasarlandı.
Komisyon ayrıca, yüksek riskli alanlarda yapay zekâ kullanımına ilişkin uygulanması beklenen sıkı kuralları ertelemeyi değerlendiriyor. Planlanan bu erteleme, gerekli teknik standartlar ve destek araçlarının henüz hazır olmaması nedeniyle gündeme geldi. Söz konusu kuralların 2025 yazında yürürlüğe girmesi bekleniyordu; ancak uygulama, şirketlerin uyum sağlamasını kolaylaştırmak adına daha ileri bir tarihe bırakılabilir.
Bunlara ek olarak, kullanıcıların sıklıkla karşılaştığı ve Avrupa’nın GDPR kapsamında zorunlu kıldığı çerez onay pencereleri de yeniden ele alınacak. Yeni öneriler doğrultusunda kullanıcılar, bu pencerelerle daha az sıklıkla karşılaşacak, tek tıkla onay verebilecek ve çerez tercihlerini tarayıcılar aracılığıyla kalıcı olarak kaydedebilecek.
Komisyon’un önerdiği değişiklikler Avrupa teknoloji sektöründe memnuniyetle karşılanabilir; ancak bu değişikliklerin parlamentodan geçmesi kolay olmayabilir. Tasarı, Avrupa Parlamentosu’na sunulduktan sonra ciddi bir muhalefetle karşılaşabilir. Gizlilik ve kullanıcı hakları savunucuları, gevşeyen düzenlemelerin büyük teknoloji firmalarının baskısına boyun eğildiği şeklinde yorumlanabileceği uyarısında bulunuyor.
Bu gelişmeler, Avrupa Birliği’nin teknoloji devlerine karşı katı tutumuyla tanındığı geçmiş politikalardan farklı bir çizgiye işaret ediyor. Örneğin, eylül ayında Apple’ın Dijital Pazarlar Yasası’nın (DMA) iptali yönündeki talepleri reddedilmişti. Öte yandan, yaz aylarında Meta, Avrupa’nın gönüllü AI Uygulama Kuralları’nı imzalamayı reddetmiş, şirketin küresel ilişkiler yöneticisi Joel Kaplan, düzenlemeleri aşırı müdahaleci olarak nitelendirmişti.







