Perplexity AI tarafından X platformunda faaliyet gösteren Ask Perplexity hesabı, Türkiye’de erişim engeliyle karşı karşıya kaldı. İfade Özgürlüğü Derneği’nin aktardığına göre, bu karar 5651 sayılı Kanun’un 8/A maddesi uyarınca alındı. Gerekçe olarak milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması gösterildi. Karar teknik olarak uygulanmasa da hukuki süreç tamamlanmış görünüyor.
Bu gelişmeyle birlikte, benzer yapay zekâ temelli platformların da denetim altına alınıp alınmayacağı sorusu gündeme taşındı. Diğer yandan, hesabın hâlâ Türkiye’den görüntülenebilir olması, teknik ve hukuki süreçler arasındaki farkları gözler önüne serdi. Bu noktada kullanıcıların kafasında birçok soru belirdi. Öte yandan, kararın hangi sulh ceza hâkimliğinden çıktığına dair henüz resmi bir bilgi paylaşılmadı. Tüm bunlara ek olarak, sürecin şeffaf yürütülüp yürütülmediği de ayrıca tartışılıyor.
Ask Perplexity hesabına yönelik karar, dijital erişimin sınırlarını yeniden hatırlattı
Gelişmenin yankısı sadece teknik alanla sınırlı kalmadı. Aynı zamanda dijital haklar, ifade özgürlüğü ve bilgiye erişim gibi başlıklarda yeni tartışmaların da önünü açtı. Zira benzer bir erişim engeli kısa süre önce Elon Musk’ın xAI şirketinin geliştirdiği Grok hesabına uygulanmıştı. Türkiye, Grok’un X üzerindeki resmi hesabını tamamen erişime kapatan ilk ülke olmuştu. Tüm bu örnekler, yapay zekâ destekli içerik servislerinin daha fazla mercek altına alınacağını gösteriyor.
Hukukçu Yaman Akdeniz, Grok erişim engelinin ardından yaptığı değerlendirmede bu durumun istisnai olmadığını belirtmişti. Akdeniz, Türkiye’nin Grok hesabına topyekûn erişim engeli koyan ilk ülke olduğunu vurgulamıştı. Bu değerlendirmeler ışığında Ask Perplexity hesabına benzer bir kararın gelmesi dikkat çekici oldu. Ancak, erişim engelinin içeriğiyle ilgili detaylı bilgi paylaşılmaması, kararın hukuki dayanağına ilişkin soru işaretlerini artırdı. Buna bağlı olarak, şeffaflık konusunda ciddi bir eksiklik olduğu ileri sürüldü.
Ask Perplexity, kullanıcılara doğal dilde soru sorma ve hızlı yanıt alma imkanı sunuyor. Bu işleviyle ChatGPT, Gemini ve Claude gibi diğer yapay zeka servislerine benzer bir yapı sergiliyor. Ne var ki, bu tarz etkileşimli sistemlerin sosyal medya üzerinden çalışması, yerel düzenlemelere daha açık hale gelmelerine neden oluyor. Bunun sonucunda, bu tür platformların sürekli denetlenmesi olasılığı da gündemde kalmaya devam ediyor. Türkiye örneği, bu tür hizmetlerin tüm dünyada nasıl algılandığına dair önemli ipuçları veriyor.