ManşetlerTeknoloji

Arm, Cortex ismini bırakarak C1 CPU ve G1 GPU serisini duyurdu

arm

Arm, mobil cihazlara odaklanan en yeni işlemci ve grafik çözümlerini duyurdu. Uzun süredir kullanılan Cortex markası artık sahneden çekildi ve yerine C1 CPU ile G1 GPU serisi geçti. Bu yeni çekirdekler, mobil dünyaya özel olarak konumlanan “Lumex” markası altında tanımlanıyor. Şirketin farklı alanlarda “Niva” ve “Zena” gibi isimlerle de benzer adımlar atması planlanıyor.

İsim değişikliği yalnızca görsel bir yenilenme anlamına gelmiyor. Donanım tarafında performans artışı, enerji tüketiminde iyileştirme ve yapay zekâ iş yükleri için güçlü destek öne çıkıyor. Bunun yanı sıra günlük kullanımda daha uzun pil ömrü ve daha akıcı deneyim hedefleniyor. Ne var ki, değişikliklerin asıl etkisi oyun performansı ve AI uygulamalarında hissedilecek. Tüm bunların yanında maliyet verimliliği de dikkat çeken bir başka unsur olarak öne çıkıyor.

Arm C1 işlemci ailesi daha yüksek performans ve verimlilik sağlıyor

Yeni C1 işlemci ailesi Armv9.3 mimarisi üzerinde geliştirildi. Tüm çekirdeklerde bulunan Scalable Matrix Extension 2 (SME2), yapay zekâ uygulamalarını hızlandırırken HDR video çözümlemede yüzde 10 daha fazla verim sağlıyor. Bu teknoloji, sadece yoğun iş yüklerinde değil, günlük senaryolarda da fark yaratıyor. Bunun yanında SME2 desteği, Google, Microsoft ve Meta gibi büyük platformlarda doğrudan kullanılabiliyor. Böylece geliştiriciler ekstra bir optimizasyona ihtiyaç duymadan avantaj elde ediyor.

Serinin en güçlü modeli olan C1-Ultra, tek çekirdek performansında önceki Cortex-X925’e göre yüzde 25 daha yüksek hız sunuyor. Fakat Arm bununla sınırlı kalmadı ve yeni C1-Premium çekirdeğini de duyurdu. Premium modeli, Ultra’ya kıyasla yüzde 35 daha az alan kaplıyor ve bu sayede daha uygun maliyetli cihazlar için öne çıkıyor. Buna ek olarak, performans başına alan verimliliği açısından sınıfının en iddialı seçeneklerinden biri haline geliyor. Öte yandan bu yapı, üreticilere cihazlarını daha rekabetçi fiyatlarla geliştirme fırsatı tanıyor.

C1-Pro, uzun süreli iş yüklerinde ve orta-üst segment cihazlarda kullanılmak üzere hazırlandı. Oyunlarda yüzde 16’ya kadar performans artışı sunarken, web tarama ve video izleme gibi işlerde yüzde 12 enerji tasarrufu sağlayabiliyor. C1-Nano ise verimliliği merkezine alıyor. Cortex-A520’ye göre yüzde 26 daha düşük güç tüketmesi, pil ömrü açısından kayda değer bir avantaj oluşturuyor. Bunun yanında çekirdek alanının da yüzde 2 küçülmesi üretim maliyetlerini azaltıyor.

İşlemci kümelerinin yönetimi için geliştirilen C1-DynamIQ Shared Unit (DSU), çekirdekler arası önbellek paylaşımını ve güç yönetimini düzenliyor. Bu yapı sayesinde önceki DSU-120’ye göre yüzde 26’ya kadar enerji tasarrufu mümkün oluyor. Buna rağmen performanstan ödün verilmediği görülüyor. Tasarımcılar, 1 ile 14 arasında çekirdek kombinasyonu yapabiliyor. Her kümeye Ultra, Premium, Pro ve Nano çekirdeklerinden farklı karışımlar eklenebiliyor.

Arm’ın testlerine göre, yeni C1 kümeleri ortalama yüzde 30 daha yüksek performans sunuyor. Bunun yanında oyun ve video akışı gibi işlerde yüzde 15 daha hızlı çalışıyor. Web tarama veya sosyal medya gibi günlük senaryolarda ise yüzde 12 daha az enerji tüketiyor. Her şeye rağmen bu değerler yalnızca laboratuvar ortamına değil, gerçek kullanım koşullarına da dayandırılıyor. Böylece yeni işlemcilerin sahada daha dengeli sonuçlar vereceği öngörülüyor.

Grafik tarafında Arm, Mali G1 serisini öne çıkardı. G1-Ultra, ikinci nesil Ray Tracing Unit (RTUv2) ile ışın izleme performansını önceki Immortalis-G925’e kıyasla ikiye katlıyor. Donanım destekli ray tracing kullanılan oyunlarda kare hızının yüzde 40 artabilmesi oyuncular için kayda değer bir fark yaratıyor. Bunun yanı sıra RTUv2 modülü, sistem boşta kaldığında uyku moduna geçerek enerji tasarrufu sağlıyor. Fakat performansın korunması için aktif kullanımda en yüksek hızda çalışmaya devam ediyor.

G1-Ultra yalnızca ışın izleme değil, raster performansında da yüzde 20 artış sunuyor. Enerji tüketiminde yüzde 9 iyileşme sağlanması, mobil cihazlarda pil ömrünü uzatıyor. Yapay zekâ tarafında ise GP16 matris hesaplama yolu sayesinde çıkarım performansı yüzde 20 daha hızlı hale geliyor. Bu özellik, görsel tanıma ya da ses işleme gibi uygulamalarda doğrudan fark yaratıyor. Tüm bunların yanında GPU’nun esnek yapılandırılabilirliği üreticilere farklı cihaz tiplerinde kullanım imkânı veriyor.

Arm’ın kendi testlerinde Arena Breakout yüzde 25, Honkai Star Rail yüzde 19, Genshin Impact yüzde 17 ve Fortnite yüzde 11 daha yüksek performans gösterdi. Mori adlı şirket içi demo oyunda ise artış yüzde 26 oldu. Bu sonuçlar, oyun performansındaki artışın yalnızca teorik kalmadığını gösteriyor. Öte yandan, daha az enerjiyle daha fazla performans sağlanması mobil oyun deneyiminde doğrudan karşılık buluyor. Bu tablo, Arm’ın mobil oyunculuk pazarındaki iddiasını güçlendiriyor.

Mali G1 serisi 1’den 24’e kadar shader çekirdeğiyle yapılandırılabiliyor. Accuracy Super Resolution (ASR) teknolojisi, bu GPU’larda yerini aldı. DLSS benzeri çözünürlük artırma teknolojisi, Unreal Engine 5 ile tam uyumlu ve Fortnite gibi popüler oyunlarda şimdiden kullanılabiliyor. Tüm bunların yanında, görsel kaliteyi artırırken performanstan ödün verilmemesi dikkat çekiyor. Bu da geliştiriciler için yazılım tarafında ek bir avantaj sağlıyor.

Yeni C1 CPU ve G1 GPU çözümleri henüz ticari cihazlarda yer almıyor. Buna rağmen Arm, bu donanımların yakın zamanda akıllı telefonlarda görüleceğini belirtiyor. Mobil oyunların yükselişi ve yapay zekâ uygulamalarının artışı, üreticileri bu çözümlere yönlendirecek gibi duruyor. Tüm bunların yanında, enerji verimliliği ve maliyet avantajı da yeni seriyi cazip hale getiriyor. Ne var ki, tüketici cihazlarında gerçek performans sonuçları görüldükçe bu dönüşümün etkisi daha net anlaşılacak.