Apple, 2025 yılı üçüncü çeyrek finansal sonuçlarını yatırımcılarla paylaşırken, yapay zekâ alanındaki planlarını da daha açık şekilde ortaya koydu. CEO Tim Cook’un açıklamaları, şirketin bu alandaki yaklaşımını daha net hale getirdi. Apple’ın yalnızca ürün geliştirmeye değil, aynı zamanda stratejik satın almalara da odaklanabileceği belirtildi. Cook, yapay zekâ yatırımlarının ciddi ölçüde artırıldığını söyledi.
Tim Cook, yapay zekâ konusunda Apple’ın geri planda kalmadığını fakat süreci hızlandırmak için dış kaynaklara da başvurabileceklerini ifade etti. Apple’ın mevcut planlarını hızlandıracak birleşme ve satın alma fırsatlarını değerlendirmeye hazır olduklarını açıkladı. Bu yaklaşım, şirketin özellikle rakipleri karşısında daha çevik hareket etme isteğini ortaya koyuyor. Cook, şirket büyüklüğünün ise Apple için bir kriter olmadığını vurguladı.
Apple yapay zekâ yolculuğunu dış kaynaklarla hızlandırmaya açık
Apple, 2025 yılı içerisinde farklı alanlarda yaklaşık yedi şirket satın aldı. Bu girişimlerin hiçbiri büyük bütçeli anlaşmalar olmasa da, alan çeşitliliği bakımından dikkat çekiciydi. Tim Cook’un sözlerinden, Apple’ın bu tür küçük ve hedefe yönelik alımlarla daha esnek bir yatırım stratejisi izlediği anlaşılıyor. Fakat şirketin önümüzdeki dönemde daha büyük adımlar atması da ihtimal dâhilinde.
Siri tarafında ise beklenen yenilikler henüz kullanıcılarla buluşmuş değil. Apple’ın kişiselleştirilmiş bir Siri üzerinde çalıştığı doğrulandı, ancak bu süreç oldukça yavaş ilerliyor. Siri’nin yeni nesil yapay zekâ ile donatılmış versiyonunun 2026 baharından önce kullanıma sunulmayacağı öngörülüyor. Bu da Apple’ın içeride yürüttüğü projelerin zaman alacağına işaret ediyor.
WWDC 2025 etkinliğinde duyurulan Apple Intelligence başlığı altındaki özellikler, beklentileri karşılamada sınırlı kaldı. Diğer büyük teknoloji şirketlerinin yapay zekâ entegrasyonunu daha hızlı ve geniş kapsamlı gerçekleştirmesi, Apple üzerindeki baskıyı artırmış durumda. Bu sebeple Apple’ın dışarıdan destek arayışı sürpriz olarak görülmüyor. Şirketin bazı yöneticilerinin yapay zekâ girişimi Perplexity ile ilgilendiği iddiaları bu çerçevede değerlendiriliyor.
Perplexity gibi şirketlerin Apple için potansiyel satın alma adayı olması, sadece teknolojik açıdan değil, rekabetçi konumlanma bakımından da önem taşıyor. Apple’ın arama teknolojileri ya da bilgi tabanlı asistan fonksiyonlarını güçlendirmek adına bu tür bir hamle mantıklı bir tercih olabilir. Siri’nin mevcut hâliyle kullanıcı beklentilerini karşılamadığı düşünülürse, böyle bir satın alma Apple’ın eksiklerini tamamlayabilir. Bu tür bir entegrasyonun, Apple’ın dijital ekosistemine katkı sağlayabileceği öngörülüyor.
Apple’ın yapay zekâ konusundaki yavaş ilerlemesi, sektörde bazı eleştirilere neden oldu. Ancak şirketin temkinli ilerleme politikası, uzun vadeli entegrasyon hedefleriyle uyumlu olabilir. Öte yandan rekabetin hız kazandığı bir ortamda, dış kaynaklı teknolojilere yönelmek Apple için dengeleyici bir adım olarak görülebilir. Bu da şirketin daha hızlı sonuçlar almasına imkân tanıyabilir.
Tim Cook’un açıklamalarına bakıldığında, Apple yapay zekâda sadece içerideki mühendislik gücüne yaslanmıyor. Bunun yerine hem küçük ölçekli girişimlerle deneysel ilerleme hem de olası büyük satın almalarla yön değişikliği ihtimalleri gündemde. Apple’ın bugüne kadar izlediği satın alma stratejisi, genellikle teknolojiyi bünyeye entegre etme yönünde oldu. Bu çizginin değişmeden devam etmesi, şirketin uzun vadeli teknolojik gelişimini destekleyebilir.
Apple’ın yapay zekâ alanındaki hareketlerinin zamanlaması da dikkat çekiyor. Yeni iPhone modelleriyle birlikte cihaz içi yapay zekâ işleme kapasitesinin artırılması planlanıyor. Bu da Apple’ın donanım-yazılım bütünlüğünü koruyarak daha yüksek performanslı çözümler sunmak istediğini gösteriyor. Bu entegrasyonun yalnızca iPhone ile sınırlı kalmayıp diğer cihazlara da yayılması bekleniyor.