Apple ile medikal teknoloji firması Masimo arasındaki patent davası, ABD’deki yargı sürecinde yeni bir aşamaya girdi. Apple, Apple Watch modellerinde kullanılan kandaki oksijen sensörünün patent ihlali gerekçesiyle yasaklanmasına karşı bir kez daha itiraz etti. Şirket, sensörü kaldırarak satışlara devam etmişti ancak bu özelliği saatlerine yeniden kazandırmak istiyor. ABD Temyiz Mahkemesi, tarafları yeniden dinlemeye başladı.
Uluslararası Ticaret Komisyonu (ITC), 2023 yılında verdiği kararda Masimo’nun patentlerinin ihlal edildiğine hükmetmişti. Bu kararın ardından Apple, 2024 yılı itibarıyla Apple Watch Series 9 ve Apple Watch Ultra 2 modellerinden kandaki oksijen sensörünü çıkardı. Böylece cihazlar ABD’de tekrar satışa sunulabildi. Yine de şirket bu durumu kabul etmekten çok uzak görünüyor.
Apple, Masimo’nun ürünü geliştirme aşamasındayken yasağın çıkmasını haksız buluyor
Temyiz mahkemesinde Apple, Masimo’nun dava konusu ürünü henüz piyasaya sürmemiş olduğunu öne sürdü. Apple’a göre, Masimo’nun geliştirme sürecinde olduğu bir teknoloji üzerinden böylesine kapsamlı bir yasak verilmesi hukuki açıdan tutarsız. Masimo tarafı ise bu savunmayı geçersiz buluyor ve patent haklarının ihlal edildiğini savunmaya devam ediyor. İki şirketin teknoloji geliştirme süreçlerinin zamanlaması davanın seyrinde kritik bir rol oynuyor.
Apple, 2020 yılında tanıttığı Apple Watch Series 6 modeliyle kandaki oksijen seviyesi ölçümünü kullanıcılarına sunmaya başlamıştı. Bu özellik her ne kadar tıbbi onaylı oximetrelerle aynı hassasiyeti sunmasa da, günlük sağlık takibi açısından anlamlı bir eklenti olarak kabul ediliyordu. Nabız, EKG, uyku gibi diğer sağlık fonksiyonlarıyla birlikte cihazın bütüncül bir sağlık takip aracı olarak konumlandırılmasına katkı sağlamıştı. Şirketin bu özelliği geri getirmek istemesinin altında, sağlık izleme kapasitesini artırma arzusu yatıyor.
Masimo’nun geliştirdiği saatlerin de Apple’ın bazı patentlerini ihlal ettiği daha önce belgelenmişti. Fakat buna rağmen yargı süreçlerinde Masimo’nun elinin daha güçlü olduğu görülüyor. ITC’nin Aralık 2023’te Apple’ın talebi üzerine yasağı geçici olarak askıya alması da uzun vadeli bir çözüm sunmadı. Nihai kararda Apple’ın talepleri reddedildi ve yasak kalıcı hale geldi.
Apple’ın yeniden satışa dönebilmesi için kandaki oksijen sensörünü ürünlerden çıkarması zorunlu hale gelmişti. Bu teknik değişiklikle birlikte Apple Watch yeniden raflara dönebildi. Ne var ki bu geri adım, Apple açısından geçici bir çözüm olarak görülüyor. Şirketin nihai amacı, bu özelliği yeniden ürünlerine entegre etmek.
Mahkemeye sunulan belgelerde Apple, yasağın kaldırılması durumunda kullanıcı deneyiminin daha bütünlüklü olacağını savunuyor. Buna karşın Masimo, Apple’ın kendilerine ait teknolojilerle pazar üstünlüğü sağladığını ileri sürüyor. Taraflar arasındaki rekabet, yalnızca teknik özellikler değil, pazardaki konumlanma açısından da sürüyor. Bu da davayı sadece bir patent anlaşmazlığı olmaktan çıkarıyor.
Her iki şirketin de sağlık teknolojileri alanında rekabeti yoğun bir şekilde sürdürdüğü görülüyor. Apple, kullanıcı dostu arayüzlerle sağlık izleme verilerini yaygınlaştırmaya çalışırken, Masimo daha profesyonel ve klinik temelli çözümler sunuyor. Bu farklılaşma, patent ihlali davalarını daha da karmaşık hale getiriyor. Özellikle medikal teknoloji ile tüketici elektroniğinin kesişiminde yaşanan bu tür ihtilaflar, önümüzdeki yıllarda da gündemde kalabilir.
Apple’ın bu sensörü yeniden ürünlerine dahil edebilmesi, sadece hukuki değil aynı zamanda teknik açıdan da bazı engeller barındırıyor. Şirketin gelecek nesil saatlerinde sensörü yeniden entegre etmek için farklı donanım çözümleri geliştirdiği tahmin ediliyor. Yine de ABD pazarındaki yasal belirsizlik, bu süreci zorlaştırıyor. Nihai karar, Apple’ın sağlık teknolojileri stratejisinde belirleyici bir dönüm noktası olabilir.