Apple için Mac tarafında farklı bir strateji izleme ihtimali kuvvetleniyor. Sızan bilgiler, şirketin uygun fiyatlı yeni bir MacBook modeli üzerinde çalıştığını gösteriyor. Bu modelin, 2025’in son aylarında ya da 2026’nın ilk çeyreğinde duyurulması bekleniyor. Üstelik ortaya çıkan detaylar, bu cihazın yaklaşım olarak iPad çizgisine oldukça yakın durduğunu düşündürüyor.
Yeni MacBook’un en çok dikkat çeken yönü ise donanım tercihleriyle ortaya çıkıyor. Apple’ın bu modelde, hali hazırda iPhone 15 Pro’da kullanılan A18 Pro çipi kullanması bekleniyor. Bu tercih, performanstan çok verimliliğe odaklanan bir yapıyı işaret ediyor. Ne var ki bu durum, cihazın günlük kullanım için yeterli bir deneyim sunmasına engel değil.
Apple, MacBook serisini daha erişilebilir hale getirmek istiyor
Apple’a yakın kaynaklara göre cihazın ekran boyutu 13 inç olacak. Bu da şu anki MacBook Air ile neredeyse birebir ölçüler anlamına geliyor. Bu boyut, taşınabilirliği ön planda tutan kullanıcılar için alışıldık ve tercih edilen bir form sunuyor. Fakat ekranın yenileme hızı ya da panel teknolojisi gibi detayların henüz netleşmediği görülüyor.
Fiyatlandırma tarafında ise Apple’ın yeni bir politika izleyebileceği belirtiliyor. Cihazın başlangıç fiyatının 699 ila 799 dolar arasında olacağı tahmin ediliyor. Bu rakam, Apple’ın Mac tarafındaki en düşük giriş fiyatı olabilir. Tüm bunların yanında, bu fiyat seviyesinin birçok kullanıcı için cazip bir giriş noktası oluşturacağı da öngörülüyor.
MacBook Air ve Pro dışında bir seçenek bulunmayan dizüstü Mac kullanıcıları için bu gelişme dikkate değer. Her ne kadar Apple masaüstü Mac ürünlerinde daha fazla model sunsa da, dizüstü tarafında uzun süredir sadece iki ana seçenek yer alıyor. Bu da kullanıcıların tercihlerinin sınırlı kalmasına yol açıyordu. Şimdi ise üçüncü bir alternatifle, bu kısıtlı yapı genişleyecek gibi görünüyor.
Apple’ın iPad serisinde yıllar içinde izlediği strateji burada da kendini gösteriyor. iPad Air, Pro ve temel model şeklindeki ayrım, kullanıcıların bütçelerine ve kullanım şekillerine göre seçim yapmalarını sağlıyor. Buna benzer bir yapı MacBook tarafında da şekillenmeye başlıyor. Bu durum, şirketin dizüstü kategorisinde daha esnek bir ürün yelpazesi sunma çabası olarak okunabilir.
Donanım tercihlerinin daha önceki bileşenlere dayanması, ürünün üretim sürecinde avantaj sağlayabilir. A18 Pro gibi mevcut çiplerin kullanılması, tedarik zinciri açısından da Apple’a esneklik kazandırıyor. Buna ek olarak, iPhone için optimize edilmiş bir çipin Mac ortamına nasıl uyum sağlayacağı da merak konusu. Yine de Apple’ın çip mimarisi konusundaki deneyimi, bu geçişi sorunsuz kılabilir.
Tüm bunların dışında, bu yeni model Apple’ın eğitim ve ev kullanıcıları gibi daha genel bir kesime seslenmesini sağlayabilir. Yüksek fiyatlı modellerin ulaşamadığı alanlarda, bu cihaz dikkat çekici bir çözüm sunabilir. Öte yandan, teknik olarak üst düzey kullanıcıları tatmin etmeyeceği de şimdiden açık. Yani bu model, performans arayan profesyoneller yerine günlük kullanıcıları hedefliyor.
Apple, yıllardır süregelen iki kutuplu MacBook yapısını ilk kez net biçimde esnetmiş olacak. Bu da kullanıcıya sadece fiyat açısından değil, kullanım senaryosu bakımından da seçenek sunma anlamına geliyor. iPad’de olduğu gibi, MacBook tarafında da “yeterince iyi ama daha ucuz” bir modelin başarılı olma ihtimali yüksek. Bu cihazın piyasaya sunulmasıyla birlikte MacBook segmentinin daha geniş bir kullanıcı kitlesine hitap etmesi kuvvetle muhtemel.