Apple, Apple TV markasını yeniden düzenledikten sonra platformun kimliğini tamamlayan yeni bir giriş müziği ve animasyon tanıttı. Bu müzik, sanatçı Finneas tarafından bestelendi ve platformda yayınlanan dizilerden sinema filmlerine kadar farklı ortamlarda kullanılacak.
Yenilenen giriş müziği, markanın “Apple TV +” adından “Apple TV”ye geçişini takiben tasarlanan yeni görsel kimlik ile uyumlu hale getirildi. Finneas, bu kısa müzik parçasını “mnemonic” olarak tanımlıyor. Kendisinin ifadesiyle bu ses, izleme deneyiminin bir parçası olacak kadar belirgin, fakat izleyiciyi rahatsız etmeyecek ölçüde sade tutuldu. Bunun yanı sıra müzikle birlikte gösterilen animasyonda çok renkli bir Apple TV logosu yer alıyor.
Finneas, Variety dergisine yaptığı açıklamada üç ayrı versiyondan söz ediyor. Buna göre, televizyon dizilerinin başında 5 saniyelik ana versiyon, fragmanlarda 1 saniyelik kısa versiyon, sinema gösterimlerinde ise 12 saniyelik uzun versiyon duyulacak. Her versiyonun, yayın ortamına göre özel olarak düzenlendiği belirtiliyor. Fakat besteci, müziğin hangi tınıları taşıdığına dair ayrıntı vermiyor. Bu üç farklı versiyon, izleyicilerin hangi ortamda olursa olsun aynı ses kimliğiyle karşılaşmasını sağlıyor.
Ne var ki Finneas’ın bu projedeki rolü yalnızca müzik bestelemekle sınırlı değil. Sanatçı, Apple TV orijinal yapımlarından Disclaimer dizisinin de müziklerini hazırladı. Bu nedenle Apple’ın, platform genelinde daha bütüncül bir ses dili oluşturmak istediği anlaşılıyor. Öte yandan Finneas, “Bir gün içinde Ted Lasso ya da Severance gibi dizilerin tüm bölümlerini art arda izlerseniz bu melodiyi 10 kez duyabilirsiniz.” diyor.
Apple, Apple TV kimliğini ses tasarımıyla yeniden tanımlıyor
Apple’ın bu yeni giriş müziği, markanın ses kimliğiyle görsel kimliği arasında daha uyumlu bir yapı kurmak istediğini ortaya koyuyor. Şirket, Apple TV markasını “+” işaretinden arındırarak hem kullanıcı arayüzünde hem de tanıtım materyallerinde sade bir görünüm elde etti. Bunun yanında yeni animasyonun, renk geçişleriyle birlikte Apple TV logosunun dinamik biçimde canlandığı bir yapı taşıdığı görülüyor.
Tüm bunların yanında Apple’ın ses tasarımı yaklaşımı, markanın içerik üretiminde uzun vadeli bir standardizasyon arayışına işaret ediyor. Şirket, geçmişte iPhone ve Mac ürünlerinde kullandığı açılış sesleriyle benzer bir “anımsatıcı ses” geleneği oluşturmuştu. Şimdi aynı yaklaşım, yayın platformuna taşınıyor. Bununla birlikte yeni sesin sinema salonlarında Killers of the Flower Moon gibi yapımların başında kullanılacağı da belirtiliyor. Bu kullanım biçimi, Apple’ın dijital içerik üretimiyle sinema gösterimlerini aynı marka çatısı altında birleştirme çabasını yansıtıyor.
Bu gelişmeyle birlikte Apple, sesli marka kimliğini dijital platformlara taşıyan teknoloji şirketleri arasındaki yerini güçlendiriyor. Netflix’in “tu-dum” sesine benzer şekilde tanımlanabilir bir melodiye sahip olmak, kullanıcı deneyimini tamamlayıcı bir unsur olarak değerlendiriliyor. Buna rağmen Apple, kendi ses imzasını daha sade, daha kısa ve müzikal olarak yumuşak bir formda tutmayı tercih etmiş görünüyor.
Apple’ın bu değişikliğini, izleyiciler için teknik bir yenilikten çok estetik bir güncelleme olarak nitelendirebiliriz. Yeni müzik, izleme oturumları boyunca markanın kendini hissettirmesini sağlayacaktır. İzleyiciler yeni Apple TV uygulamasını açtıklarında veya bir Apple Studios yapımı izledikleri zaman bu melodiyi duyunca, markayla daha kolay biçimde doğrudan bir bağ kurmaları mümkün olacaktır.
