Apple Music, 10. yılına özel olarak tüm abonelerine geçmiş yıllardaki müzik dinleme alışkanlıklarını gösteren yeni bir çalma listesi sundu. Replay All Time adı verilen bu özellik, kullanıcıların platforma katıldıkları günden itibaren en çok dinledikleri parçaları bir araya getiriyor. Bununla birlikte Apple, Los Angeles’ta sanatçılara özel yeni bir stüdyo alanını da duyurarak kutlamalarını fiziksel bir yatırımla destekledi.
Apple Music’in 2015 yılı ortasında hizmete sunulmasından bu yana geçen sürede kullanıcı sayısı dünya çapında milyonları buldu. 2019 yılında başlatılan yıllık Replay listelerinin ardından gelen Replay All Time, daha uzun vadeli bir müzik geçmişi sunması bakımından önceki araçlardan ayrılıyor. Kullanıcılar, platformda yer aldıkları sürenin tamamını kapsayan kişisel bir listeyi Apple Music uygulamasının ana ekranındaki Sizin İçin sekmesi altında bulabiliyor. Şu an için bu çalma listesinin kalıcı olup olmayacağı hakkında Apple’dan resmi bir açıklama gelmiş değil. Her şeye rağmen bu yeni liste, Apple Music’in kullanıcı etkileşimini artırmaya yönelik güncel adımlarından biri olarak öne çıkıyor. Ayrıca geçmiş yıllarda hazırlanmış Replay listelerinin manuel incelenmesine gerek kalmadan daha kapsamlı bir geri dönüş imkânı sunuyor.
1 Temmuz 2025 itibarıyla Apple Music Radio üzerinden de son on yılın en çok dinlenen 500 şarkısını kapsayan bir sayım başlatılacak. Beş gün sürecek bu sayımda her gün 100 şarkı açıklanacak ve 5 Temmuz’da en çok dinlenen ilk 100 şarkı yayınlanacak. Sayım tamamlandıktan sonra 10 Years of Apple Music: Top Songs başlığıyla oluşturulan tüm liste dinlenebilir olacak. Bunun yanında Apple Music Radio, kutlama haftası kapsamında özel içeriklere de yer veriyor. 30 Haziran Türkiye saatiyle saat 16.00’da başlayan özel yayınlar, sabah 5’e kadar farklı programlarla devam edecek. Yayınlar arasında Don’t Be Boring: The Birth of Apple Music Radio adlı içerik ve arşiv temalı bölümler de yer alıyor.
Los Angeles’ta sanatçılar için yeni bir stüdyo alanı faaliyete geçirilecek
Apple Music, 10. yılı kapsamında dijital kutlamaların yanında fiziksel bir yatırımı da devreye alıyor. Los Angeles’ta açılması planlanan yeni stüdyo merkezi, yaklaşık 1.394 metrekarelik alanda çok katmanlı üretim olanakları sunacak şekilde tasarlandı. Üç katlı yapının içinde, 372 metrekarelik bir ses sahnesi, iki ayrı radyo stüdyosu, bir mekânsal ses destekli miks odası ve sosyal medya içerikleri için ayrılmış bölümler bulunuyor. Aynı zamanda ses yalıtımlı yazım odaları ve arşiv alanlarıyla da yapım sürecine destek verilmesi amaçlanıyor. Apple, bu yeni merkezle birlikte New York, Tokyo, Berlin ve Paris gibi şehirlerde yer alan sanatçı merkezlerine bir yenisini eklemiş olacak. Böylelikle platform, müzik üreticileri için sadece bir dağıtım kanalı değil, yaratım sürecini destekleyen bir ortam da sağlamış olacak.
Apple Music’in bağlı olduğu Apple Hizmetler Grubu, şirketin büyüyen gelir kalemlerinden birini oluşturuyor. 2025 yılının ilk çeyreğinde bu grup, 95,4 milyar dolarlık toplam gelir içinde 26,6 milyar dolarlık bir paya sahipti. Söz konusu bölümde Apple Arcade, TV+, Fitness+, Books ve Podcasts gibi hizmetler de yer alıyor. Bu bağlamda müzik tarafında yapılan yenilikler, sadece kullanıcı deneyimiyle sınırlı kalmıyor, aynı zamanda Apple’ın dijital medya alanındaki konumunu da pekiştiriyor. Buna rağmen Apple, donanım merkezli kimliğini tamamen geride bırakmış değil. iPhone ve iPad satışlarının yanında, abonelik bazlı servislerin gelir içindeki ağırlığı her geçen yıl biraz daha artıyor.
Apple’ın 2014 yılında Beats’i satın alması, müzik alanındaki adımlarının başlangıç noktalarından biri olarak kayda geçmişti. Takip eden yıllarda Apple Music’in kurulması, yalnızca iTunes’un dijital albüm modelinin ötesine geçilmesini sağlamadı, aynı zamanda doğrudan rekabetin yaşandığı müzik akış pazarında kalıcı bir yer edinmeyi mümkün kıldı. Bu süreçte yüksek kaliteli ses akışı, mekânsal ses gibi özelliklerin devreye alınması ve kişiselleştirilmiş içeriklerin artırılması önemli gelişmeler arasında yer aldı. Replay All Time özelliği de bu uzun vadeli dönüşümün kullanıcıya yansıyan son halkası konumunda bulunuyor. Platformun arşiv ve analiz altyapısını kullanarak sunulan bu yeni özellik, Apple Music abonelerinin kendi dinleme alışkanlıklarını daha net bir şekilde görmesine olanak tanıyor.
