Teknoloji

Anthropic ile yazarlar telif hakkı davasında uzlaştı

claude 3.7 anthropic

ABD merkezli yapay zekâ girişimi Anthropic ile Amerikalı yazarlar arasında süren telif hakkı davası kritik bir dönemeçte sona erdi. Şirket, mahkemeye sunduğu belgelerde davacılarla toplu uzlaşmaya varıldığını açıkladı. Bu gelişme, Aralık ayında yapılması planlanan yargılamanın iptal edilmesi anlamına geldi.

Davanın başlangıcı, yazarlar Andrea Bartz, Charles Graeber ve Kirk Wallace Johnson’ın suçlamalarına dayanıyordu. Üç yazar, Anthropic’in Claude isimli yapay zekâ modellerini eğitirken korsan kitapların yer aldığı veri setlerinden faydalandığını iddia etti. Bu iddialar, yalnızca ABD’de değil, küresel ölçekte yapay zekâ eğitim süreçlerinin şeffaflığına dair tartışmaları da gündeme taşıdı. Ne var ki şirket, bu suçlamalara doğrudan yanıt vermekten kaçındı.

Anthropic Napster’ın yaptığı gibi korsanlıkla suçlanmıştı

Haziran ayında davaya bakan Yargıç William Alsup, yasal yollardan satın alınan kitapların eğitimde kullanılmasının adil kullanım kapsamında değerlendirileceğini duyurdu. Bunun yanında korsan içeriklerin dosyada ayrı bir başlık altında ele alınacağını da belirtti. Bu durum, davanın yalnızca teknik bir süreç olmaktan çıkıp etik boyut kazanmasına neden oldu. Fakat özellikle yazarlar, bu kararın kendi lehlerine yeni bir kapı araladığını savundu.

Temmuz ayında aynı yargıç, davanın toplu dava statüsüyle görülmesine onay verdi. Bu kararla birlikte yalnızca üç yazar değil, çok sayıda yazar sürece dahil oldu. Davacı taraf, Anthropic’in milyonlarca kitabı Napster dönemini andıran yöntemlerle korsan biçimde indirdiğini ileri sürdü. Bu suçlama, kamuoyunda yankı uyandırdığı gibi, şirketin itibarını da doğrudan etkiledi. Bunun yanı sıra olası ceza miktarlarının büyüklüğü davanın önemini daha da artırdı.

Wired’ın aktardığına göre, şirketin karşı karşıya kalabileceği tazminat miktarı trilyon dolar seviyelerine kadar uzanabilirdi. Bu rakam, yalnızca Anthropic için değil, yapay zekâ sektörünün tamamı için ciddi bir uyarı niteliği taşıdı. Ne var ki sürecin bu noktaya gelmesi tarafları masaya oturmaya zorladı. Tüm bunların yanında, dava sürseydi şirketin faaliyetlerini sürdürebilmesi neredeyse imkânsız hâle gelebilirdi.

Uzlaşmanın 3 Eylül’de kesinleşmesi bekleniyor. Davacı yazarların avukatı Justin Nelson, bu gelişmenin sınıfın tüm üyeleri için tarihi bir kazanım olduğunu dile getirdi. Buna rağmen anlaşmanın ayrıntılarının hâlen paylaşılmamış olması dikkat çekti. Bu belirsizlik, anlaşmanın boyutuna dair farklı tahminlerin ortaya çıkmasına yol açtı.

Anthropic’in resmi bir açıklama yapmaması ise tartışmaları artırdı. Şirketin suskunluğu, anlaşmanın koşullarının ticari sır kapsamında korunacağı yorumlarını beraberinde getirdi. Bunun yanında kamuoyunda anlaşmanın yalnızca tazminatla sınırlı olup olmadığı da merak ediliyor. Ne var ki bu soruların yanıtı anlaşmanın duyurulmasıyla netleşecek.

Yapay zekâ ile telif hakkı arasındaki gerilim, yalnızca Anthropic’in meselesi değil. OpenAI ve Meta gibi şirketler de benzer suçlamalarla karşı karşıya kaldı. Bu tablo, küresel ölçekte yeni yasal düzenlemelerin gündeme gelmesine neden oluyor. Bunun yanı sıra yazar birlikleri ve yayınevleri, içeriklerin eğitim süreçlerinde lisans anlaşmalarıyla korunmasını talep ediyor.

Yazarların taleplerine rağmen teknoloji şirketleri bu yönde adım atmakta yavaş davranıyor. Fakat kamuoyunun baskısı ve devam eden davalar, onları farklı çözümler aramaya itiyor. Bunun yanı sıra yayınevleri de yapay zekâ şirketlerinden lisans ücretleri talep ederek sürece müdahil olmaya başladı. Bu gelişmeler, taraflar arasında yeni bir denge kurulmasının kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.

Anthropic ile sağlanan uzlaşma, benzer davalara emsal oluşturabilecek nitelikte. Yazarların emeğini koruma çabası ile teknoloji şirketlerinin veri ihtiyacı arasındaki gerilim önümüzdeki yıllarda daha da artacak. Buna rağmen tarafların karşılıklı uzlaşmaya yönelmesi, sektörün geleceğinde daha dengeli bir yol haritasının oluşmasına katkı sunabilir. Tüm bunların yanında, bu dava yapay zekâ ile telif haklarının kesiştiği en belirgin örneklerden biri olarak hafızalara kazındı.