Anker, masaüstü kullanım için geliştirdiği yeni şarj istasyonunu duyurdu. Nano 7-in-1 adını taşıyan bu model, sade tasarımı ve pratik detaylarıyla dikkat çekiyor. Özellikle geri çekilebilir USB-C kabloları sayesinde masada oluşan kablo karmaşasına doğrudan müdahale ediyor. Cihazın fiyatı da daha ulaşılabilir seviyede tutulmuş: 89,99 dolar.
Bu şarj ünitesinde toplam yedi farklı bağlantı noktası bulunuyor. Bunların ikisi gövdeye entegre edilmiş 70 cm uzunluğundaki USB-C kablolar. Kablolar kullanılmadıklarında kolayca geri çekilerek cihazın gövdesine manyetik olarak sabitleniyor. Böylece masa üstünde hem görsel hem de işlevsel bir düzen sağlanıyor.
Anker geri çekilebilir kablolarla masada düzen sağlıyor
Geri çekilebilir kabloların yanı sıra, cihazın yan tarafında bir adet USB-C ve bir adet USB-A portu da mevcut. Toplamda dört farklı USB bağlantısıyla cihazları aynı anda şarj etmek mümkün hale geliyor. Bunun yanında arka kısımda bulunan üç adet AC priz, kullanıcıya masa altındaki uzatma kablolarından kurtulma fırsatı veriyor. Bu yapı, özellikle sabit ofis düzenlerinde oldukça pratik bir alternatif oluşturuyor.

Ne var ki bu model, daha önce piyasaya sunulan ve 169,99 dolarlık fiyatıyla dikkat çeken Anker şarj cihazı kadar yüksek güç sunmuyor. Nano modeli tek bir cihaz şarj edildiğinde maksimum 100W çıkış verebiliyor. Ancak birden fazla cihaz aynı anda bağlandığında bu güç değeri düşüyor. Dört bağlantı aynı anda kullanıldığında toplam güç 30W seviyesine kadar geriliyor.
Bu nedenle, dizüstü bilgisayar gibi yüksek güç gereksinimi olan cihazların şarj edilmesi her zaman ideal sonuç vermeyebilir. Bunun farkında olan Anker, kullanıcıyı bilgilendirmek amacıyla cihaza 1,3 inçlik bir LCD ekran da entegre etmiş. Bu ekran, bağlı cihazlara ne kadar güç iletildiğini anlık olarak gösteriyor. Böylece kullanıcılar şarj durumu konusunda daha bilinçli kararlar alabiliyor.
Tüm bunların yanında cihazın yapısı, modüler bir kullanım deneyimi de sunuyor. Arka kısımdaki AC prizler sayesinde, başka bir adaptör ya da şarj cihazı da bağlanarak sistem genişletilebiliyor. Bu da ürünü doğrudan bir şarj merkezi haline getiriyor. Özellikle çoklu cihaz kullanımı yapanlar için bu esneklik oldukça değerli.
Ürünün fiyatının daha uygun seviyede tutulmasının bir nedeni de sunduğu güç kapasitesinin sınırlı olması. Daha pahalı modeller 140W seviyelerine kadar çıkabilirken, Nano modelinde bu sınır 100W ile başlıyor ve cihaz sayısına göre azalıyor. Bu, performans ve fiyat dengesi açısından bilinçli yapılmış bir tercih olarak değerlendirilebilir. Fakat sade ve düzenli bir masa üstü isteyenler için yeterli bir alternatif olmayı sürdürüyor.
Kablosuz teknolojilerin hala yaygınlaşmadığı bir dönemde, bu tarz yerleşik çözümler dikkat çekici bir ara form sunuyor. Geri çekilebilir kablo tasarımı, hem kullanım kolaylığı sağlıyor hem de kabloların fiziksel yıpranmasını azaltıyor. Bununla birlikte, estetik kaygı taşıyan kullanıcılar için de masa düzeni açısından önemli bir kazanım sunuyor. Bu açıdan değerlendirildiğinde, ürün sadece teknik değil, görsel ihtiyaçlara da cevap veriyor.
Anker’ın bu ürünü, sadeleşen ama işlevini yitirmeyen teknoloji trendlerinin bir yansıması gibi duruyor. Güçlü ama karmaşık sistemler yerine, esnek ve kullanıcı odaklı çözümler daha çok ilgi çekiyor. Nano 7-in-1 modeli de bu yaklaşımın bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Uygun fiyatı ve modüler yapısıyla öne çıkan bu cihaz, günlük kullanım için yeterli seçenekleri bir araya getiriyor.