Bilim

Amazon, Kuiper uydularını rakibi SpaceX ile fırlatıyor

amazon kuiper

Amazon, yörünge tabanlı internet hizmetlerinde Starlink’e rakip olacak Kuiper projesinde hız kesmeden ilerliyor. Projenin yeni aşamasında, 24 adet Kuiper internet uydusu SpaceX’in Falcon 9 roketiyle uzaya gönderiliyor. Fırlatma, 17 Temmuz sabahı Florida’daki Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri İstasyonu’ndan gerçekleştirilecek. Bu görevle birlikte, Amazon’un yörüngedeki aktif uydu sayısı 78’e ulaşacak.

Şirketin ilk nesil uydu ağı toplamda 3.236 adet araçtan oluşacak şekilde planlandı. Bu da Amazon’un düşük Dünya yörüngesindeki internet rekabetine ciddi şekilde dahil olma niyetini gösteriyor. Şu anda pazarda hâkim konumda bulunan Starlink’in 8.000 civarında uydusu bulunuyor. Amazon’un bu yapıya karşı elini güçlendirmesi için vakit daralıyor.

SpaceX ile yapılan iş birliği Amazon Kuiper projesine ivme kazandırıyor

Her ne kadar Amazon ile SpaceX doğrudan rakip iki şirket olsa da, aralarındaki bu iş birliği yeni değil. 2023 yılının Aralık ayında yapılan anlaşmayla Amazon, SpaceX’ten üç fırlatma hizmeti satın aldı. Bu karar, ilk başta SpaceX’in ihale dışında bırakılması nedeniyle Amazon hissedarlarının açtığı dava sonrasında alındı. Ne var ki günümüzde en güvenilir roketlerden biri olan Falcon 9, projenin süre baskısı altında güvenli bir tercih olarak öne çıkıyor.

ABD Federal İletişim Komisyonu, Amazon’un lisans koşulları doğrultusunda uydularının en az yarısını 2026 Temmuz sonuna kadar yörüngeye göndermesini şart koşuyor. Bu sürenin dolmasına iki yıldan az kalmışken, mevcut fırlatma kapasiteleri sınırlı. Amazon’un anlaşmalı olduğu diğer roket sağlayıcılarından sadece United Launch Alliance (ULA) şu an aktif şekilde görev yapabiliyor. ULA, Kuiper uydularının ilk iki partisini taşıyarak projeye başlangıç aşamasında destek verdi.

Buna karşılık Arianespace’in Ariane 6 roketi hâlâ devreye alınmış değil. Blue Origin’in geliştirdiği New Glenn roketi ise ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirse de, roketin geri dönüşü sağlanamadı. Şirketin ikinci fırlatmayı 15 Ağustos’ta yapması planlanıyor. Tüm bu faktörler göz önünde bulundurulduğunda, Amazon’un SpaceX’e yönelmesi kaçınılmaz hale geldi.

Kuiper projesinin zaman baskısıyla ilerliyor olması, roket tedarikinde daha esnek kararlar alınmasını zorunlu kılıyor. SpaceX’in sık aralıklarla başarılı fırlatma yapabilmesi, Amazon için kritik bir avantaj sağlıyor. Buna ek olarak Falcon 9’un yeniden kullanılabilir yapısı, maliyetleri aşağı çekmek açısından da olumlu bir etki yaratıyor. Jeff Bezos’un Blue Origin şirketi ile SpaceX arasında süregelen rekabet bile bu iş birliğinin önüne geçememiş görünüyor.

Yine de bu gelişme, ticari rekabetin uzay sektöründe ne kadar değişken olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Şirketlerin birbirine doğrudan rakip olması, teknik zorunluluklar karşısında esnek iş birliklerini dışlamıyor. Amazon, Kuiper projesinin hedeflerine ulaşabilmek için gerekirse rakibiyle çalışmayı tercih ediyor. Bu durum da uzay endüstrisindeki dinamiklerin klasik pazar mantığından farklılaştığını gösteriyor.

Her şeye rağmen Amazon’un Kuiper ağı, halen geliştirme ve yerleştirme aşamasında olan büyük bir proje. Şirketin önümüzdeki fırlatmaları da aynı hızda devam ettirmesi gerekiyor. Öte yandan bu tür görevlerin sadece fırlatma değil, yörüngede konumlandırma ve sistem entegrasyonu süreçlerini de içerdiği unutulmamalı. Dolayısıyla zamanla yarışan bu projede her başarılı görev, Amazon’u rekabette bir adım daha ileri taşıyor.