Amazon Web Services (AWS), bu yılki re:Invent etkinliğinde, geliştiricilerin yazılım üretim süreçlerini otomatikleştirmek amacıyla tasarlanmış üç yeni yapay zekâ aracını tanıttı. “Frontier agents” olarak adlandırılan bu araçlar; kod yazımı, güvenlik denetimi ve DevOps süreçlerinde görev alabiliyor. Özellikle “Kiro” adlı yazılım geliştirme aracının, günlerce insan müdahalesi olmadan çalışabilme kapasitesine sahip olduğu belirtiliyor.
AWS CEO’su Matt Garman’ın sunumunda detaylandırdığı Kiro, şirketin daha önce duyurduğu AI kodlama aracı üzerine inşa edilmiş bir otonom yapay zekâ ajanı. Mevcut Kiro aracı, prototipleme seviyesindeki “vibe coding” yaklaşımının ötesine geçerek, doğrudan operasyonel kod üretimi için tasarlanmıştı. Yeni versiyon ise, geliştirici ekiplerin kullandığı araçları ve yazım standartlarını analiz ederek, görevleri tek başına üstlenebiliyor.
Amazon Kiro, geliştirici ekiplerin alışkanlıklarını öğreniyor
Kiro, şirketin belirli yazılım geliştirme kurallarına uygun kod üretmek için “spesifikasyon odaklı geliştirme” yaklaşımını benimsiyor. İnsan geliştiriciler, Kiro’ya talimatlar vererek veya varsayımlarını onaylayarak spesifikasyonların oluşmasını sağlıyor. Bu sayede araç, görevleri nasıl ele alması gerektiğini zamanla öğreniyor. AWS, Kiro’nun sürekli bağlam takibi yapabildiğini ve önceki görevleri unutmadığını belirtiyor. Böylece kesintisiz şekilde saatlerce, hatta günlerce işlem yapabiliyor.
CEO Matt Garman, tek bir komutla çok sayıda kritik kod parçasının güncellenebileceğini, bunun manuel olarak yapılmasının zaman ve iş gücü açısından büyük maliyet oluşturduğunu ifade etti. Örneğin, 15 farklı yazılım bileşeni tarafından kullanılan bir kod bloğunun tek bir görev tanımıyla Kiro tarafından güncellenebileceği vurgulandı.
Bunun yanında, AWS tarafından geliştirilen iki ek ajan daha bulunuyor. Bunlardan biri olan AWS Security Agent, kod yazımı sırasında güvenlik açıklarını tespit edip testler gerçekleştirebiliyor ve olası sorunlara yönelik çözüm önerileri sunabiliyor. Diğeri ise DevOps Agent olarak adlandırılıyor ve yeni kodun performans, uyumluluk ve entegrasyon sorunlarını tespit etmek için otomatik testler yürütüyor.
Her ne kadar Amazon’un tanıttığı bu araçlar dikkat çekici olsa da, bu alandaki tek girişim değil. Örneğin, OpenAI geçtiğimiz ay GPT-5.1-Codex-Max adlı modelini duyurmuş ve bu aracın da 24 saate kadar kesintisiz çalışabildiğini iddia etmişti. Bu gelişmeler, uzun süreli görevlerde yapay zekâ araçlarının ne denli etkili olabileceği konusundaki tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
Tüm bunlara rağmen, geliştiriciler hâlâ büyük dil modellerinin doğruluk sorunları ve hatalı sonuç üretme riskleri nedeniyle bu araçlara temkinli yaklaşıyor. Geliştirici topluluğu, çoğu zaman bu araçları kısa görevler için kullanmayı ve sonuçları hızla doğrulamayı tercih ediyor. Dolayısıyla, yalnızca uzun bağlam pencereleri değil, aynı zamanda model güvenilirliği ve doğruluk seviyesi de önemli bir unsur olarak öne çıkıyor.













