Teknoloji

Google’ın rekabet davası sonrası Alphabet hissedarlarla anlaşmaya vardı

alphabet google

Alphabet, Google’ın tekelci davranışları sebebiyle art arda açılan davalarla karşı karşıya kalırken, şirket içindeki yönetim yapısı da sorgulanmaya başlandı. Özellikle son dönemde artan yasal baskılar, sadece düzenleyici kurumlar nezdinde değil, şirketin yatırımcıları arasında da ciddi bir memnuniyetsizlik yarattı. Bu sürecin bir sonucu olarak Alphabet, 2021 yılında açılan hissedar davasında uzlaşmaya varmayı kabul etti. Bu anlaşma, şirketin yalnızca hukuki değil, kurumsal açıdan da köklü bir yeniden yapılanma sürecine gireceğini gösteriyor.

Davanın temelinde, Google’ın arama motoru pazarındaki baskın pozisyonunu kötüye kullandığı ve buna göz yuman yönetimin yatırımcıları riske attığı iddiaları yer alıyordu. Hissedarlar, bu durumu şirketin itibarına zarar veren, uzun vadeli finansal riskler doğuran ciddi bir kurumsal ihmal olarak tanımladı. Alphabet ise, daha büyük zararların önüne geçmek adına 500 milyon doları bulan bir uzlaşma paketini kabul ederek durumu kontrol altına alma yolunu seçti. Söz konusu miktarın önümüzdeki 10 yıla yayılarak harcanacağı belirtildi.

Alphabet düzenleyici gözetim komitesi kuruyor

Alphabet’in bu süreçte yalnızca para ödemekle kalmayacağı, aynı zamanda şirket içi denetim ve regülasyon mekanizmalarını baştan aşağı yeniden düzenleyeceği açıklandı. Yönetim kurulu altında faaliyet gösterecek bağımsız bir düzenleyici komite kurulması bu planın en önemli adımlarından biri. Bu komite, Google’ın ve diğer iştiraklerin attığı adımların regülasyonlara uygunluğunu denetleyecek. Böylece geçmişte yaşanan karar hatalarının tekrarlanmasının önüne geçilmesi hedefleniyor.

Yeni yapının, doğrudan CEO Sundar Pichai’ye bağlı çalışacak bir üst düzey yöneticiler kurulu aracılığıyla yönetileceği ifade edildi. Buna ek olarak, ürün yöneticileri ile iç denetim uzmanlarından oluşacak ayrı bir grup da komiteye destek verecek. Bu yapı sayesinde hem teknik hem yönetsel anlamda daha dengeli bir gözetim planlanıyor. Her iki grup da, şirketin ileriye dönük stratejilerinde yasal uyumu öncelemesini sağlayacak.

Davanın kaynağında, Michigan merkezli bir emeklilik fonunun hissedarlar adına açtığı şikayet bulunuyordu. Şikayet, doğrudan Sundar Pichai ve Sergey Brin gibi yöneticileri sorumlu tutarak şirketin en tepe isimlerini hedef aldı. Hissedarlar, yönetim kademesinin Google’ın rekabet dışı davranışlarını önleyemediğini ve bu nedenle büyük zararların doğduğunu savundu. Alphabet ise bu iddiaları tam anlamıyla kabul etmese de, mali ve yapısal yükümlülükleri üstlenerek yasal süreci uzatmadan kapatmayı tercih etti.

Uzlaşmanın mahkeme onayına tabi olduğu belirtilirken, onayın ardından planların uygulanmasına geçilecek. Bu süreçte şirket içi kontrol mekanizmalarının sadece sembolik bir adım olmaması, aktif biçimde işleyerek karar alma süreçlerine etki etmesi bekleniyor. Özellikle son yıllarda artan küresel düzenleyici baskılar göz önüne alındığında, Alphabet’in bu yapısal değişikliklere ihtiyacı olduğu ifade ediliyor. Avrupa Birliği ve ABD’deki soruşturmalar, şirketin sadece teknoloji alanındaki değil, hukuk alanındaki esnekliğini de test ediyor.

Google’ın gelecekte benzer problemlerle karşılaşmaması için kurumsal hafızaya dayalı karar alma süreçlerinin güçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Uyum süreçlerinin sadece yasal zorunluluklarla sınırlı kalmaması, şirketin kültürel olarak da dönüşüm geçirmesini gerektiriyor. Komiteler, denetim mekanizmaları ve yönetsel şeffaflık bu dönüşümün merkezinde yer alıyor. Her ne kadar yatırımcıların açtığı dava çözüme kavuşmuş olsa da, Alphabet’in bu gelişmelerden kalıcı dersler çıkarması gerekiyor.