Apple’ın küçük boyutlu takip cihazı AirTag, Londra’da yaşayan bir çiftin çalınan aracını geri almasını sağladı. Çiftin Jaguar E-Pace modeli aracı 3 Haziran sabahı evlerinin önünden çalındı. Araca önceden gizlenmiş bir AirTag yerleştirmiş olan çift, cihazdan gelen sinyalle aracın konumunu kısa sürede tespit etti. Fakat bu noktada yardım bekledikleri yetkililer bekleneni vermedi.
Çiftin paylaştığı verilere göre, araç kısa süre içinde Chiswick semtinde bir sokakta hareketsiz halde bulunuyordu. Çift, AirTag ile elde ettikleri konumu derhal Metropolitan Polisi ile paylaştı. Ne var ki, polislerden aldıkları yanıtın netlikten uzak ve pasif kalması çiftin tepkisini çekti. Ellerindeki bilgiyi kaybetme endişesiyle beklemeden harekete geçmeye karar verdiler.
Polis destek vermediği için aracı kendileri gidip teslim alan çift, AirTag gücünden faydalandı
Aracı takip ederken en büyük korkuları, AirTag’in aracın içinden çıkarılıp sokağa atılmış olmasıydı. Bu nedenle zamanla yarıştıklarını belirten çift, durumu tekrar polise iletti. Fakat görevli memurlar yalnızca “gerekirse tekrar arayın” gibi bir yanıtla yetindiler. Bu yaklaşım üzerine çift, riski göze alarak doğrudan aracın bulunduğu adrese gitti.
Chiswick’te bir sokakta park halinde buldukları araç, dışarıdan herhangi bir hasar görmemişti. Aracın güvenlik sistemleri nedeniyle ilk etapta doğrudan binemediler. Buna rağmen Jaguar’ın dijital erişim sistemi üzerinden kilitler uzaktan açıldı. Böylece araç, bulunduğu yerden herhangi bir çatışma ya da engel yaşanmadan geri alındı.
Metropolitan Polisi olayla ilgili olarak daha sonra yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, soruşturmanın halen sürdüğü ve 10 Haziran’da mağdurlarla yüz yüze görüşüldüğü belirtildi. Fakat polisin olay anında gösterdiği ilgisizlik, kamuoyunda tepkilere neden oldu. Sosyal medyada birçok kişi, benzer durumlarda polisin yetersiz kaldığını belirtti.
AirTag, Apple tarafından hırsızlık önleyici bir cihaz olarak tanıtılmıyor. Bu küçük cihaz, esasen kişisel eşyaların takibini kolaylaştırmak için tasarlandı. Ancak son dönemde yaşanan vakalar, AirTag’in kayıp ya da çalınan eşyaların yerini bulma konusunda etkin şekilde kullanılabildiğini gösteriyor. Tüm bunlara rağmen, kullanıcıların fiziksel müdahale yerine yetkililere başvurmaları öneriliyor.
Her ne kadar bu olayda araç sorunsuz şekilde geri alınmış olsa da, her vaka bu kadar şanslı sonuçlanmayabilir. Özellikle suçla doğrudan karşı karşıya kalma riski, ciddi güvenlik açıklarını da beraberinde getirebilir. Teknolojik araçların sunduğu olanaklar kadar, bu olanakların sorumlu kullanım biçimleri de önem kazanıyor. Bu nedenle AirTag gibi cihazların bilinçli ve sınırlı kullanımına dikkat çekiliyor.
Apple’ın uyarılarına göre AirTag’in, hırsızlıkla mücadele aracı olarak değerlendirilmesi yanlış bir yaklaşım olur. Firma, kullanıcı güvenliğini öncelik olarak gördüğünü ve cihazın bu tür riskli senaryolar için tasarlanmadığını özellikle vurguluyor. Yine de bu tarz olaylar, kişisel güvenliğin dijital araçlarla desteklenebileceğini ortaya koyuyor.
Londra’daki bu olay, hem polisle olan iletişimin sorgulanmasına neden oldu hem de AirTag’in pratikte ne kadar etkili olabileceğini gösterdi. Özellikle büyük şehirlerde artan araç hırsızlıkları göz önüne alındığında, bu tür teknolojilerin hayatın bir parçası haline gelmesi şaşırtıcı değil. Fakat bireysel müdahalelerin dikkatli ve ölçülü yapılması gerektiği unutulmamalı.