Özellikle 2008 yılıyla birlikte bir netbook fırtınası yaşanmaya başlamıştı. Yüksek performanslı olmayan, ancak buna karşılık oldukça düşük güç tüketimine sahip olan ve bu sayede uzun süre pilde çalışma imkanı sunan, ekran büyüklüğü de 10.1 inç’i geçmeyen dizüstü bilgisayarlar kullanıcıların internete bağlanma ve buradaki işlerini gerçekleştirme fırsatını verdikleri için netbook olarak adlandırılmıştı.
Netbook’lar kısa sürede bilişim piyasasının en önemli unsurlarından biri oldu. Başta Asus ve Acer olmak üzere Dell, HP, Lenovo gibi büyük üreticilerden çeşitli netbook seçenekleri gördük. Teknoloji mağazalarında netbook’ların kapladığı raf alanı giderek artmaya başlamıştı. Ne var ki, netbook’lar en parlak dönemini yaşarken bu ürün serisinin ömrünün çok uzun olmayacağı şeklinde haberler görmeye başlamıştık. Gerçekten 2010 yılının başında çıkan iPad ile birlikte pazarda yaygınlığını artıran tabletler netbook’ların altını kelimenin tam anlamıyla oydu.
İnternette gezinmek, e-postalarını kontrol etmek gibi işleri gerçekleştirmek isteyenler netbook yerine çok daha rahat şekilde taşınabilen ve birçok iş için kullanmanın mümkün olduğu tabletleri tercih etmeye başladı. Bu durum netbook’ların satışını düşürdü ve birçok üretici netbook üretimini bırakmaya başladı. Öte yandan Intel’in 2011 yılında temellerini attığı ultrabook projesi de hem yonga üreticisinin hem de donanım iş ortaklarının netbook’lara olan ilgisini zalattı.
2012 yılında Acer ve Asus’tan netbook modelleri görmeye devam etmiştik; ancak 2013 yılında netbook dalgasının büyümesine en büyük katkıyı yapan Asus’un üretimi bırakacak olmasıyla birlikte artık bu ürün serisinin fiilen bittiğini söyleyebiliriz. Asus yıl bitmeden hemen önce yaptığı bir açıklamayla 2013 yılında Eee PC serisi ürün çıkarmayacağını duyurdu. Eee PC markası altında birçok kullanıcının ilk kez bilgisayarla tanışmasını sağlayan Asus gerçekten netbook segmentinin yaşaması için önemli çalışmalar yapmıştı.
İlgili >> The Guardian
Teknoblog’u X, Flipboard, Google Haberler ve Instagram‘da takip et!
