İncelemelerManşetler

MacBook Pro Retina İncelemesi

Geçtiğimiz haziran ayında gerçekleştirilen WWDC 2012’nin açılış toplantısında yepyeni MacBook dizüstü bilgisayarlarla tanıştık. Ancak bunlardan bir tanesi vardı ki, diğerlerinden daha fazla ilgi çekti ve heyecan uyandırdı. Retina ekranlı MacBook Pro’dan bahsediyoruz. Bu yılın başlarında piyasaya sürdüğü yeni iPad ile Retina deneyimini daha büyük boyutlu ekranlara taşımaya başlayan Apple, bunun üzerinden fazla vakit geçmeden ikinci bir hamle yaptı ve Retina deneyimini yepyeni MacBook Pro’nun 15.4 inç’lik ekranına da getirdi. 2880 x 1800 gibi, şimdiye kadar hiçbir dizüstü bilgisayarda görmediğimiz kadar yüksek bir çözünürlük sunan MacBook Pro Retina aslında yepyeni bir dönemin de haberini veriyor.

macbook-pro-retina-inceleme-00010Başta ABD olmak üzere yurt dışında birçok önde gelen pazarda yaşayanlar Retina ekranlı MacBook Pro ile tanıtıldıktan kısa bir süre sonra buluşmaya başladı. Yeni teknolojilerle buluşma konusunda eskisine göre çok daha şanslı olan Türkiye’deki tüketiciler de yüksek çözünürlüklü ekrana sahip olan bu dizüstü bilgisayarla iki ay gibi kısa bir sürenin ardından buluşmaya başladı. Herhangi bir teknoloji mağazasının dizüstü bilgisayar bölümüne gittiğinizde Apple’ın bu yüksek çözünürlüklü ekrana sahip MacBook Pro’sunu görebilir, Retina ekran teknolojisini test edebilirsiniz. Bu fırsatı bulamayanlardansanız, yazının devamındaki detaylı MacBook Pro Retina incelemesi bir fikir elde etme konusunda size yardımcı olacaktır.

Galeri: MacBook Pro Retina
[nggallery id=1031]

Sponsor Bağlantı: MacBook Pro Retina satın alın!

[one-third]

[/one-third]

Donanım

Retina ekranlı yeni nesil MacBook Pro, diğerleri gibi yekpare alüminyum kasayla birlikte geliyor. Malzeme kalitesi ve işçilik yine en üst seviyede. Bununla birlikte MacBook Pro Retina’nın yine piyasada olan klasik MacBook Pro’lara göre önemli bir farkı var, o da daha ince oluşu. Retina ekranıyla zaten önemli bir devrime imza atan Apple, bunu daha incelttiği kasayla birlikte daha da ileri bir noktaya taşıyor. Kasanın incelmesi bazı elemanların da listeden çıkarılması anlamına geliyor. Bunların başında optik sürücü geliyor. MacBook Air, Apple’ın optik sürücüyü dizüstü bilgisayarlarından çıkarma hamlesinin başlangıcı sayılabilir, Retina ekranlı MacBook Pro ile birlikte bu alanda önemli bir adım daha atılmış oldu. Üstelik bu adım Apple’ın gittikçe daha fazla kullanmaya başladığı dijital dağıtım kanallarıyla da parallelik gösteriyor. İnternete bağlantı hızlarının arttığı, Mac App Store’un her geçen gün daha da zenginleştiği, hatta Apple’ın yeni masaüstü işletim sistemi sürümlerinin bile bu uygulama mağazası üzerinden dağıtıldığı bir ortamda optik sürücünün eksikliği artık çok fazla hissedilmiyor. Arzu edenler için bir Apple ürünü olan SuperDrive veya Mac destekli başka bir harici optik sürücü alternatif teşkil edebilir.

MacBook Pro Retina’nın incelmesi sadece optik sürücünün gitmesi anlamına gelmiyor. Ethernet portu da daha ince bir kasanın elde edilmesi için feda edilmiş durumda. Apple bunun yerine ikinci bir Thunderbolt portu daha eklemiş. Yani, MacBook Pro Retina toplamda iki tane Thunderbolt portu içeriyor. Apple yine de Ethernet portuna ihtiyaç duyanlar için Thunderbolt portuna bağlanan özel bir gigabit ethernet adaptörünü piyasaya çıkardı. ABD’den yaklaşık 30 dolara temin edilebilen bu adaptör Türkiye’de de 80-100 TL arasında bir fiyattan satın alınabilir. Ethernet portunun yanı sıra FireWire 800, Display Portu ve ses girişi de Retina ekranlı MacBook Pro’nun ince gövdesinde yer almıyor.

MacBook Pro Retina da, diğer 2012 MacBook dizüstü bilgisayarlar gibi yeni nesil MagSafe 2 güç girişini barındırıyor. Yeni nesil port da eskisi gibi beş pinli, ancak daha kısa ve daha geniş bir girintiye sahip. Bu da eski MacBook dizüstü bilgisayarınızın MagSafe 1 uyumlu adaptörünü yeni nesil portta kullanamayacağınız anlamına geliyor. Ancak Apple bu durumu da bir para kaynağı olarak kullanmasını biliyor. 10 dolarlık yurt dışı satış fiyatına sahip olan adaptör yardımıyla eski kablonuzu yeni MacBook Pro Retina ile uyumlu hâle getirmeniz mümkün. Bu arada yeni bir port yeni bir şarj ucu anlamına da geliyor. Apple’ın yeni nesil MacBook ürünlerinde gelen şarj kablosu ucunda L yerine T şekilli bir uç tercih edilmiş. Bu durum kablonun bilgisayara paralel değil de dik gelmesini sağlıyor. T ve L şekilli uçların kullanışlılığı aslında biraz da kablonun bilgisayarın yanından mı yoksa arkasından mı dolaştırıldığına bağlı. Ancak geneli düşünecek olursak, T şekilli ucun kablonun kısa sürede yıpranmasının önüne geçeceğini söyleyebiliriz.

macbook-pro-retina-inceleme-00032

Diğer MacBook dizüstü bilgisayarlarında olduğu gibi MacBook Pro Retina’da da portlar iki yana ve ekrana doğru olacak şekilde bölüştürülmüş. Sol tarafta MagSafe 2, iki adet Thunderbolt portu, bir adet USB 3.0 portu ve kulaklık girişi yer alıyor. Sağ tarafta ise ikinci bir USB 3.0 portu, HDMI portu ve SDXC kart yuvası bulunmakta. Daha önceki MacBook Pro modellerinde ve hatta 2012 model klasik MacBook Pro’larda USB portlarının yan yana konumlandırıldığını görüyoruz. Bu durum özellikle 3G USB modem gibi enli cihazların ikinci bir USB cihazıyla aynı anda kullanımına izin vermiyordu. Neyse ki, Retina MacBook Pro’da USB 3.0 portları MacBook Air’da olduğu gibi iki yana paylaştırılmış. Öte yandan USB 3.0 portlarını genellikle mavi renkli dilleriyle biliyoruz, ancak Apple tüm MacBook Pro’larda tasarımda bütünlüğün bozulmaması amacıyla beyaz renk kullanmaya devam ediyor. Yani, beyaz renkli port görürseniz şaşırmayın, bu portlar USB 3.0 portu ve bir önceki nesle göre daha hızlı veri transferi sağlıyor, aynı zamanda USB 2.0 portlarını da desteklemeyi sürdürüyor.

macbook-pro-retina-inceleme-00028

MacBook Pro Retina’nın 15.4 inç’lik ekranını çevreleyen siyah renkli çerçeve klasik modellere göre biraz daraltılmış. Bu da bilgisayarın genişliği ve derinliğinin biraz daha düşmesine vesile olmuş. Ekranın altında diğer MacBook bilgisayarlarında görmeye alıştığımız türden bir “MacBook Pro” yazısı yer almıyor. Ekranı kaplayan parlak camın yansıtması nispeten daha düşük, ekranın parlaklığı az da olsa rahat bir görüş yakalanabiliyor. Ekranın üstünde 720p FaceTime kamerası yer almaya devam ediyor.

Klavye ve izleme dörtgeni eskisi gibi varlığını korumaya devam ediyor. Arkadan aydınlatmalı klavyenin tuşları yumuşak, tuşlar arasındaki mesafe yeteri kadar fazla. Bu da rahat ve hızlı bir yazma imkanı sağlıyor. Cam izleme dörtgeni de hem çoklu dokunmatik hareketlerin rahat bir şekilde gerçekleştirilmesini hem de ekranda beliren imlecin hızlı ve tepkisellik derecesi yüksek seviyede kontrol edilmesine olanak sağlıyor. Apple’ın MacBook Pro bilgisayarlarında klavyeler genellikle standart boyutlarda oluyor, yani 13 inç, 15 inç ve 17 inç’lik modellerde de aynı büyüklükte klavye yer alıyor. İzleme dörtgeni için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Farklı olan şey ise klavye ve izleme dörtgeninin gerisinde kalan alan oluyor. Daha büyük modellerde daha fazla alan kalıyor, bu da bileklerin daha geniş bir alana dayanması ve daha rahat biçimde yazı yazılması demek. Bu arada MacBook Pro dizüstü bilgisayarların keskin hatları yazı yazarken bilek ve kollarda hafif izler bırakmaya devam ediyor. Estetiğin bazen böyle sonuçları oluyor. Klavyenin her iki yanına hoparlörler yerleştirilmiş. Stereo hoparlörlerin küçük görünmesine karşın fazlasıyla yüksek, kaliteli ve berrak ses verdiğini söylemeden geçmeyelim. MacBook Pro Retina sahiplerinin bu hoparlörlerden fazlasıyla memnun kalacağını tahmin ediyoruz. Hoparlör ızgaralarının altında aynı zamanda birer mikrofon da bulunuyor. Çift mikrofonlu yapı arka plandaki gürültünün azaltılmasında ve sesin daha berrak çıkmasına yardımcı oluyor.

macbook-pro-retina-inceleme-00011

MacBook Pro Retina’nın güç butonu da MacBook Air’lardan ödünç alınmış. Klasik MacBook Pro’larda klavyeden bağımsız şekilde sağ üst köşede konumlanmış bir güç butonu görmeye devam etsek de, Retina ekranlı yeni nesil MacBook Pro’nun güç butonu klavye tuş takımının sağ üst köşedeki elemanı olacak şekilde belirlenmiş.

Retina Ekran

Geldik yeni nesil MacBook Pro’nun en can alıcı, etkileyici noktasına. Apple’ın Retina olarak adlandırdığı, optimum uzaklıktan bakıldığında pikselleri farketmenin mümkün olmadığı ekranlar kademe kademe daha büyük boyutlu ürünlere gelmeye devam ediyor. iPhone ve iPad’den sonra MacBook Pro da en sonunda bu ürünle birlikte Retina etiketini kazanmış oldu. Karşımızda 2880 x 1800 gibi, şu anda piyasada olan hiçbir dizüstü bilgisayarın, bırakın dizüstü bilgisayarı, çoğu monitörün ve HDTV’nin karşılamadığı bir çözünürlük var. 15.4 inç’lik ekranda bu çözünürlük 220 ppi gibi bir piksel yoğunluğuna tekabül ediyor. Halbuki iPhone 4S’in ekranı 330 ppi, yeni iPad’inkiyse 264 ppi piksel yoğunluğuna sahipti. Ancak MacBook Pro Retina’nın ekranının göze olan uzaklığı hesaba katıldığında bu ekran Retina şartlarını karşılıyor.

macbook-pro-retina-inceleme-00004

MacBook Pro Retina’yı başlattığınızda karşınıza çıkan ekrandaki ikonların ve yazıların keskinliğinden etkilenmemek mümkün değil. Apple, görüntü ayarlarını varsayılanda Retina ekran için optimize edilmiş şekilde sunuluyor. Yani, işletim sistemindeki tüm yazı ve grafikler daha düşük çözünürlüklü ekranlarda sunulan ve çoğunlukla alıştığımız büyüklükte ve düzende görünecek şekilde ölçekleniyor. Yeni iPad’de yapılanın bir benzeri burada da yapılıyor. Bu görüntü işleme özellikle internet deneyimini alıştığınız şekilde yaşamanıza olanak sağlıyor. Normalde 2880 x 1800 çözünürlüklü bir ekranda web sitelerini çok küçük bir alanda sıkışmış şekilde görürsünüz, ancak Apple’ın görüntü işleme mekanizması sayesinde daha düşük çözünürlükteki ekranlarda görmeye alıştığımız büyüklükte, tabii ki ondan çok daha kaliteli grafiklere ve yazılara sahip bir görünüm elde ediliyor. Bu görünümde ekranda web sitelerine veya grafiklere yakınlaştırma yaptığınızda bile kalitenin bozulmadığını, pikselleşmenin görülmediğine tanık olabilirsiniz.

MacBook Pro Retina gösteriyor ki, web sitesi yöneticilerinin sitelerinde bulunan grafiklerin kalitesini Retina ekranda en iyi şekilde görünecek şekilde ayarlamak için uğraşmak zorunda kalacak. Bu durum bizim için de geçerli. Bununla birlikte her internet tarayıcısının işleme kapasitesinin aynı oranda olmadığını görüyoruz. Örneğin, MacBook Pro Retina’da yüklü gelen Safari bu alanda şu anda en iyisi gibi görünüyor, bu da normal sayılır. Çoğu grafik unsuru Retina ekranda en iyi görülecek şekilde ayarlanıyor. Retina ekrana uyum sağlamış bir diğer internet tarayıcısı Chrome’da ise web sayfalarını işleme konusunda hâla bazı sıkıntıların olduğu dikkatimizi çekti. Ancak Google’ın zamanla bu durumu düzelteceğini tahmin ediyoruz. Bunun dışında Firefox ve Opera gibi diğer popüler internet tarayıcıları henüz Retina ekran desteği kazanmış değil. Bu internet tarayıcılarını kullananlar pikselleşmiş, düşük kaliteli yazı ve grafiklerle yetinmek zorundalar.

Aslına bakarsanız, Firefox ve Opera için bahsettiğimiz Retina ekran uyumu, bu bilgisayarda en iyi görsel deneyimin yaşanması için bir hayli önemli. Uygulamaların Retina ekranda düzgün görünmeleri için bunu destekleyecek şekilde güncellenmesi gerekiyor. Twitter gibi henüz Retina ekran desteği kazanmamış uygulamalar hatırı sayılır bir orana sahip. Apple’ın iPhoto, iMovie, Aperture, vb. uygulamaları zaten kısa sürede MacBook Pro’nun Retina ekranını destekleyecek şekilde güncellenmişti. Yine de, çoğu üçüncü taraf uygulama geliştiricilerinin uygulamalarını güncelleme konusunda istekli olduğunu ve Retina desteklilerin sayısının her geçen gün arttığını söyleyebiliriz.

Yukarıda bahsettiğimiz gibi, MacBook Pro’nun ekranı Retina ekran için en iyi ayarlanmış şekilde geliyor. Arzu eden kullanıcılar Sistem Tercihleri uygulamasında Ekran bölümü altında sunulan ayarlar özel ölçekleme ayarlarını da kullanabilir. “Büyük metin” ve “Daha çok alan” gibi iki ucun ortasında”Retina” ayarı bulunuyor. Büyük metin seçeneğin 1024 x 600 gibi görünüm sunulurken, kademeli olarak 1280 x 800, 1680 x 1050 ve 1920 x 1200 gibi görünümler tercih edilebilir. Tabii ki, bunların hiçbirisi Retina ekranın sunduğu deneyimi kullanıcılara yaşatmayacaktır, ancak Retina ekranlı MacBook Pro’da çalışacak ve daha fazla alana ihtiyaç duyacak kullanıcılar bu özel ayarları, özellikle “Daha çok alan” seçeneğini tercih edebilir.

MacBook Pro’nun Retina ekranının yüksek çözünürlük desteği sunmanın dışında IPS teknolojili LED arka aydınlatmalı panel barındırdığını da belirtmeden geçmeyelim. Bu, ekranın oldukça yüksek görüş açılarında bile renkleri hemen hemen aynı kalitede ve doğrulukta sunmasına, her açıdan bakıldığında aynı kalitenin sunulmasına olanak sağlıyor. Hem siyah hem de beyaz renklerin derinliği iyi, kontrast da tatmin edici seviyede. Zaten Apple’ın da söylediği gibi yeni nesil MacBook Pro’nun Retina ekranı standard MacBook Pro’nun ekranına göre bile yüzde 29 daha yüksek kontrast değeri taşıyor.

MacBook Pro Retina’ya biri HDMI biri de Thunderbolt portundan olmak üzere toplam iki ekranı bağlayarak aynı anda kullanmak mümkün. Böylelikle MacBook Pro Retina’nın ekranı da dahil olmak üzere toplam üç ekranda çalışmak mümkün.

Konfigürasyon

Apple MacBook Pro Retina’yı iki farklı konfigürasyonda sunuyor. Test merkezimize gelen temel modelde 2.3 GHz’lik dört çekirdekli, Turbo Boost teknolojisiyle hızı 3.3 GHz’e aşırtılabilen, 6 MB paylaşımlı L3 önbellekli Intel Core i7 işlemci bulunuyor. Bu temel modelde hızı 2.6 GHz ve 2.7 GHz olan 6 MB ve 8 MB L3 önbellekli işlemciler de tercih edilebiliyor. İki adet 4 GB’lık olmak üzere toplam 8 GB, 1600 MHz DDR3L RAM tüm modellerde standart, arzu edenler için 16 GB’ye konfigüre etme seçeneği de sunuluyor. Ne var ki, kullanıcıların kendi imkanlarıyla RAM değişimi yapma durumu söz konusu değil. Yine elimizdeki temel modelde 256 GB’lık flaş bellek bulunuyor. Bu bellek için 512 GB ve 768 GB’lık konfigürasyon seçenekleri sunuluyor.

macbook-pro-retina-inceleme-00002

Grafik tarafına baktığımızda, Intel HD Graphics 4000 grafik işlemcinin yanı sıra 1 GB GDDR5 bellekli NVIDIA GeForce GT 650M grafik kartı da tüm modellerde sunuluyor. Bu iki grafik işlemci arasında otomatik anahtarlama yapılabiliyor, böylelikle bataryanın daha idareli ve uzun çalışma ömrü sunacak şekilde iş görmesine olanak sağlanıyor. Kablosuz bağlantı tarafında MacBook Pro Retina’nın 802.11a/b/g/n Wi-Fi ve Bluetooth 4.0 teknolojilerine sahip olduğunu görüyoruz.

Apple ürünlerinin Türkiye’deki resmi dağıtıcısı Bilkom’un web sitesinde dört farklı MacBook konfigürasyonunun yer aldığını görüyoruz, bunlar arasında işlemci hızının maksimum 2.6 GHz olduğu dikkat çekiyor. Bunların fiyatları ise 5500 TL ile 7540 TL arasında değişiyor.

Yazılım ve Performans

Test merkezimize gelen MacBook Pro Retina’da OS X Lion yüklü, ancak şu anda piyasada bulacağınız ürünlerde zaten OS X’in en son sürümü Mountain Lion yüklü durumda. Satın alınan ürünlerde OS X Lion olsa bile Mountain Lion’a güncelleme ücretsiz olarak yapılıyor. Mountain Lion sürümüyle birlikte iCloud entegrasyonunun daha da genişletildiğini, Bildirim Merkezinin sunulduğu ve bunun gibi 200’den fazla yeniliğin Apple’ın masaüstü işletim sistemine kazandırıldığını biliyoruz. OS X Mountain Lion ile ilgili daha fazla detayı hazırladığımız incelemede bulabilirsiniz.

macbook-pro-retina-inceleme-00013

Temel MacBook Pro Retina modelinin performansının tatmin edici bulduk. İnternette gezinme, e-posta kontrolü, multimedya gibi temel işlevler elimizdeki baz konfigürasyon model tarafından rahatlıkla gerçekleştiriliyor. Bunda zaten bir problem yok. Grafik programları da hem yüksek çözünürlüklü ekran sayesinde verimli bir şekilde kullanılacaktır, hem de bilgisayarın sahip olduğu çift GPU desteği sayesinde bu gibi uygulamaların çalıştırılması sırasında herhangi bir sıkıntı yaşanmayacaktır diye düşünüyoruz.

Popüler Mac benchmark yazılımlarından GeekBench ile gerçekleştirdiğimiz 32-bit ve 64-bit testlerine elde edilen sonuçlar oldukça iyi. MacBook Pro Retina’nın geçen yıl incelemesini yaptığımız 13 inç’lik MacBook Pro’ya göre yüzde 50’ye varan oranda bir artış söz konusu. Benzer şekilde, geçen yılın ortalarında çıkan  en üst seviye MacBook Pro modeline göre de yaklaşık yüzde 20’lik bir performans artışının varlığını görüyoruz.

GeekBench 32-bit benchmark test sonucu
GeekBench 64-bit benchmark test sonucu

MacBook Pro Retina’nın CineBench performansı da fena sayılmaz. Elde edilen yaklaşık 35fps’lik sonuç bu cihazın tatmin edici bir oyun keyfi sunabileceğini gösteriyor.

CineBench Sonucu

MacBook Pro Retina’da depolama birimi olarak yukarıda da belirttiğimiz gibi flaş bellek kullanılıyor. 256 GB kapasiteli hafızanın performansını Disk Speed Test yazılımı aracılığıyla teste tabi tuttuk. Elde edilen sonuçlar oldukça parlak. Zaten uygulamaların açılma süresinin oldukça kısa olması kullanılan flaş depolama biriminin farkını gösteriyor.

MacBook Pro Retina Disk Benchmark Sonucu

Test ettiğimiz MacBook Pro Retina multimedya işlevleri açısından da yerini oldukça iyi bir şekilde yerine getiriyor. Fotoğraf ve müzik konusunda zaten diyeceğimiz fazla bir şeyimiz yok. Video tarafında ise 1080p Full HD çözünürlüğe sahip video dosyalarının rahatlıkla, akıcı bir şekilde oynatılabildiğini görüyoruz. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, MacBook Pro Retina’nın sahip olduğu stereo hoparlörlerin şiddeti çok iyi ve film keyfini sadece kendi hoparlörleriyle bile fazlasıyla yaşamanıza olanak sağlayacaktır.

Batarya ve Kullanım

Apple’ın dizüstü bilgisayarlarının pil ömrü konusunda haklı bir ünü olduğunu biliyoruz. MacBook Pro Retina’nın da bu açıdan beklentileri boşa çıkarmayacak bir ürün olduğunu söyleyebiliriz. Apple’ın gerçekleştirdiği batarya testinde, 2.6 GHz’lik dört çekirdekli işlemci barındıran bir MacBook Pro Retina, yüzde 50 ekran parlaklığı koşulu altında 25 popüler web sitesiyle gerçekleştirilen kablosuz internet sörfü testinde yaklaşık 7 saatlik bir pilde çalışma süresine ulaşmayı başarmış. Tabii ki, günlük hayat kullanımında sadece internette gezinme yok. Daha farklı işlevler gören uygulamaları aynı anda açıyoruz, internet tarayıcısında birden fazla sekme aracılığıyla geziniyoruz. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda 7 saatlik süreye ulaşmak pek kolay olmayabilir. Öte yandan cihazın bekleme süresi 30 güne kadar çıkabiliyor.

MacBook Pro Retina’nın bu kadar güçlü ve enerji tüketen bir ekrana, aynı anda yabana atılmayacak donanıma sahip olmasına rağmen bu kadar iyi bir pil ömrü sunmasında bir kere otomatik anahtarlama teknolojisinin rolü var. Çift GPU’lu sistemde bilgisayarın o anki yük durumuna göre ya Intel’in dahili GPU’su ya da NVIDIA’nın ayrık GPU’su aktif hâle geliyor. Ancak bundan daha önemlisi, MacBook Pro Retina’nın barındırdığı yüksek kapasiteli pil. 95 Wh’lik lityum polimer bataryanın oldukça yüksek bir güç kaynağı teşkil ediyor. Cihazın iç tasarımına bakıldığında da bataryanın oldukça büyük bir yer kapladığı görülüyor.

MacBook Retina Pro’nun pilde kullanım açısından kullanıcılarını hemen yarı yolda bırakmayacağını söyleyebiliriz. Gerçekleştirmiş olduğumuz testte ekran parlaklığını yüzde 75 olarak ayarladık. Safari, Firefox ve Chrome gibi internet tarayıcılarının hepsinin aktif olduğu, Mail uygulamasının çalıştığı ve tek bir e-posta hesabını sürekli kontrol ettiği, Twitter uygulamasının da açık ve aktif olarak kullanıldığı bir ortamda MacBook Pro Retina yaklaşık 3.5 saatlik bir pilde çalışma süresine ulaştı. Bu değerin birçok kullanıcı için bile fazlasıyla yeterli olacağını düşünüyoruz. Starbucks gibi kafelerde prizlerin kenarında veya yakınındaki masalar genellikle popülerdir. MacBook Pro Retina sahipleri böyle mekanlara girdiklerinde priz yanı arama gibi bir derde düşmeyebilir.

macbook-pro-retina-inceleme-00035

MacBook Pro Retina ısının içeride dolaşımı ve dışarı atılması bakımından da yepyeni bir fan tasarımıyla birlikte geliyor. Yüksek verimli fanın yaprakları asimetrik biçimde yerleştirilmiş, ayrıca arkaya ve eskiden optik sürücünün yer aldığı bölgede de olmak üzere, her iki tarafa da karşılıklı olarak yerleştirilen yer alan ızgaralar sayesinde mümkün olan en fazla miktarda ısının dışarıya atılması sağlanıyor. Buna rağmen MacBook Pro Retina’nın kullanım sırasında hissedilir bir sıcaklığa sahip olduğunu söyleyebiliriz. Belki elleri yakacak miktarda değil, ancak ısıttığı bir gerçek. Bu arada fanın sıradışı tasarımı bu birimin oldukça sessiz bir şekilde çalışmasını sağlıyor. Fanın çalıştığını duymak için kulağınızı bilgisayarın kasasına yaklaştırmanız gerekiyor.

Sonuç

MacBook Pro Retina dizüstü bilgisayarlarda daha yüksek çözünürlüğün ve daha kaliteli görüntülerin sunulacağı dönemin başlangıcına işaret ediyor. Kaliteli ekran OS X işletim sisteminin pratikliği ve verimliliğinden maksimum şekilde faydalanmaya olanak sağlıyor. Tabii ki, eksiksiz bir Retina ekran deneyimi için üçüncü taraf uygulama gelişticilerinin yazılımlarını bu yeni nesil ekrana uygun hâle getirmeleri gerekiyor. Bu yönde yazılımcıların olumlu adımlar attığı söylenebilir.

macbook-pro-retina-inceleme-00021

Retina ekranlı MacBook Pro, sahip olduğu yüksek kaliteli ekranı, burada tatmin edici bir deneyim ve performans yaşamaya olanak sağlayacak donanım bileşenleriyle destekliyor. Intel’in en güncel Core i7 işlemcileri, dahili Intel HD Graphics 4000’in yanı sıra NVIDIA’nın ayrık GPU çözümü, bu ikisinin otomatik anahtarlama sistemi sayesinde kullanılması, depolama birimi olarak SSD’nin seçilmesi, 8 GB RAM. Bunların her biri iyi bir performansın elde edilmesine yardımcı oluyor. Donanım bileşenlerinin kullanıcı tarafından değiştirilmesine veya yükseltilmesine izin verilmemesiyse özellikle profesyonel kullanıcıların hoşuna gitmeyecektir. Ancak karşımızdaki şirket Apple ve O’nun da bu konuda nasıl bir yaklaşım içinde olduğunu biliyoruz.

MacBook Pro Retina’nın Türkiye satış fiyatları 5 bin TL seviyesinden başlıyor ve konfigürasyona göre 7 bin TL’nin üzerine çıkıyor. Yüksek performans ve kaliteli görsellik fazlasıyla yüksek bir fiyata geliyor. Bu durum MacBook Pro Retina’yı zengin bir kullanıcı kitlesinin seçimi hâline getiriyor. Apple’ın Retina ekran teknolojisini 13 inç ve 11 inç’lik modellere de getirmesini bekliyoruz. Belki o zaman Retina ekranlı MacBook Pro’lara daha düşük fiyatlarla sahip olmak mümkün olabilir. Bununla birlikte Retina ekranlı modellerin zamanla daha uygun fiyatlara ineceği gerçeğini de unutmamak gerek.

Sponsor Bağlantı: MacBook Pro Retina satın alın!

Teknoblog’u XFlipboard, Google Haberler ve Instagram‘da takip et!

İLGİLİ HABERLER