Ev aletleri pazarında kısa sürede bilinirlik kazanan Dreame Technology, bu kez bambaşka bir kulvara yöneldi. Şirket, Bugatti esintileri taşıyan elektrikli süper otomobilinin ilk görsellerini kamuoyuna sundu. Çizimlerde görülen keskin hatlar, performans odaklı bir tasarım anlayışını yansıtıyor. Böylece Dreame, adını yalnızca ev teknolojileriyle değil, otomotiv dünyasıyla da anılır hale getirmek istiyor.
Dreame’nin otomotiv hamlesi iki farklı markayla şekilleniyor. Dreame Auto, ultra lüks süper otomobil sınıfını hedeflerken Star Auto, lüks SUV segmentinde varlık gösterecek. Bu çift yönlü plan, şirketin farklı müşteri profillerine ulaşmasını sağlayacak. Öte yandan, seçilen strateji Dreame’yi doğrudan sektörün en tepesine yerleştirme çabası olarak dikkat çekiyor. Bunun yanında, şirketin bu hedeflere ulaşma konusunda nasıl bir yol izleyeceği merak konusu.
Dreame Auto ilk süper otomobilini 2027 yılında tanıtacak
Dreame Auto’nun ilk modeli, 2027’de sahneye çıkacak tam elektrikli bir süper otomobil olacak. Paylaşılan ilk teknik detaylar, aracın 45.000 Nm/° seviyesini aşan bir burulma sertliği hedeflediğini gösteriyor. Böyle bir mühendislik yaklaşımı, otomobilin yol tutuş ve dayanıklılık açısından iddialı olacağını düşündürüyor. Bunun yanı sıra, gövde yapısında havacılık sınıfı 2.000 MPa çelik kullanılacak. Ne var ki bu kadar yüksek sertlik değerlerinin seri üretimde korunup korunamayacağı tartışılıyor.
Aracın tasarımında dikkat çeken farklılıklar da bulunuyor. Gizli B sütunu ve özel koç kapı yapısı, modelin klasik süper otomobillerden ayrışmasını sağlıyor. Şirket bu tasarımlar için yedi yeni patent aldığını duyurdu. Tüm bunların yanında, aracın ilk prototipi CES 2026 fuarında tanıtılacak. Böylece Dreame, elektrikli süper otomobil vizyonunu somut bir şekilde gösterecek.
Star Auto markası ise lüks SUV pazarına yöneliyor. İlk modelin adı D9 olacak ve Rolls-Royce Cullinan ile Bentley SUV’ları hedef alacak. D9’un Standart, Pro, Max ve Ultra olmak üzere dört farklı versiyonu planlanıyor. Bu çeşitlilik, farklı bütçe ve beklentilere hitap etmeyi mümkün kılacak. Buna ek olarak, fiyat aralığının 32.400 ila 70.800 avro arasında olması öngörülüyor.
D9’un konumlandırılması, Dreame’nin yalnızca performans araçlarına değil aynı zamanda lüks günlük kullanıma da odaklandığını gösteriyor. Böylece şirket, iki farklı marka ile hem üst segment süper otomobil hem de geniş kitlelere hitap eden SUV alanında rekabet edecek. Öte yandan, SUV pazarının hızlı büyümesi Dreame için önemli bir fırsat yaratıyor. Fakat rekabetin güçlü olması, markanın ayakta kalabilmesi için sürekli yatırım gerektirecek. Her şeye rağmen Dreame, bu pazara giriş konusunda kararlı bir tutum sergiliyor.
Üretim ayağında da dikkat çekici bir planlama yapılıyor. Dreame, Ar-Ge merkezini Çin’de tutarken üretim için Almanya’yı seçti. Brandenburg’da Tesla’nın Gigafactory’sine yakın bir bölgede fabrika kurulması planlanıyor. Bu fabrikanın Tesla’nın tesisinden yüzde 20 daha büyük olacağı açıklandı. Bununla birlikte, Almanya’nın güçlü tedarik zincirinden yararlanmak hedefleniyor.
Şirketin CEO’su Yu Hao, geçtiğimiz dönemde Almanya’da fabrika için saha incelemelerinde bulundu. Bu ziyaret, Dreame’nin projeyi yalnızca bir fikir olarak değil, somut bir plan olarak gördüğünü gösterdi. Bunun yanı sıra, otomotiv girişimi için ilk finansman turunun başarıyla tamamlandığı duyuruldu. Böylece Dreame, gerekli kaynağı oluşturmada da önemli bir adım attı. Ne var ki, üretimin ne zaman başlayacağına dair net bir tarih henüz paylaşılmadı.
2017’de kurulan ve kısa sürede 120’den fazla ülkede ev aletleri satan Dreame, hızlı bir büyüme serüvenine sahip. Bu deneyim, şirketin küresel pazarlara erişim konusunda avantaj sağlıyor. Yine de otomobil üretimi, ev teknolojilerine kıyasla çok daha karmaşık bir süreç barındırıyor. Tüm bunların yanında, yeni girişim şirketin mevcut deneyimini sınırlarının ötesine taşıyacak. Buna rağmen otomotiv sektöründeki risklerin oldukça yüksek olduğu biliniyor.
