ABD Başkanı Donald Trump tarafından yayınlanan yeni bir Başkanlık Kararnamesi ile başlatılan “Genesis Görevi”, ülkenin bilim ve mühendislik alanında üretkenliğini önümüzdeki on yıl içinde iki katına çıkarmayı amaçlayan kapsamlı bir yapay zekâ girişimi olarak dikkat çekiyor. Projenin liderliği ABD Enerji Bakanlığı’na verilmiş durumda. Bakanlık, bu yeni misyonun mevcut yapay zekâ ve ileri düzey hesaplama teknolojilerinden faydalanarak bilimsel atılımları hızlandıracağını belirtiyor. Girişimin temel hedeflerinden biri, onlarca yıl süren kamu yatırımları sonucunda toplanan büyük veri setlerini tek bir merkezi platformda bir araya getirmek olacak. Bu platform, akademik kurumlar ve özel sektör iş birlikçilerinin sağladığı veri setlerini de içerecek.
Bakanlığın açıklamasına göre, bu veriler yalnızca depolanmakla kalmayacak; bilimsel temel modellerin eğitilmesinde, araştırma süreçlerinin otomasyonunda ve yapay zekâ destekli bilim insanı ajanlarının geliştirilmesinde de kullanılacak. Platformun ABD’nin en gelişmiş süper bilgisayarlarını, yapay zekâ sistemlerini ve kuantum teknolojilerini ülke genelindeki bilimsel enstrümanlarla entegre edecek kapalı döngü bir sistem olarak tasarlandığı ifade ediliyor.
Donald Trump yönetimi projeden nükleer çalışmalarda da yararlanmayı planlıyor
Genesis Görevi kapsamında kurulacak merkezi yapay zekâ platformu, Oak Ridge Ulusal Laboratuvarı’nda inşa edilmekte olan iki yeni süper bilgisayar ile entegre şekilde çalışacak. Hewlett Packard Enterprise tarafından geliştirilen bu makinelerin, Trump yönetiminin yapay zekâ eylem planının amiral gemisi niteliğinde olacağı bildirildi. Daha önce yapılan açıklamalarda, bu süper bilgisayarların AMD işlemcilerle güçlendirileceği ve enerji, sağlık, tıp ve ulusal güvenlik gibi alanlarda ABD’nin karşılaştığı büyük zorlukların çözümünde kritik rol oynayacağı vurgulanmıştı.
Genesis Görevi’nin direktörlüğünü üstlenen ve aynı zamanda Bilimden Sorumlu Müsteşar olan Dr. Darío Gil, bu girişimi Amerikan biliminin geleceği açısından dönüm noktası olarak nitelendiriyor. Gil’e göre, ülkedeki en gelişmiş veri, tesis ve hesaplama altyapısının bir araya getirilmesiyle, Ar-Ge verimliliğini iki katına çıkarabilecek bir “keşif motoru” oluşturuluyor.
Enerji Bakanlığı, önümüzdeki dört ay içerisinde Genesis platformuna entegre edilecek ilk veri ve model varlıklarını belirlemekle yükümlü olacak. Bakanlığın ayrıca dokuz ay içinde, belirlenen ulusal bilim ve teknoloji hedeflerinden en az biri için platformun ilk çalışabilir sürümünü gösterebilmesi bekleniyor.
Her ne kadar platformun çözmeyi hedeflediği konu başlıkları oldukça geniş olsa da, Genesis Görevi üç ana alana odaklanacak. İlk olarak, yapay zekâ desteğiyle nükleer ve füzyon enerjisinin geliştirilmesi ve enerji şebekelerinin modernizasyonu sağlanacak. İkinci olarak, uzun vadeli bilimsel keşiflerin desteklenmesi hedefleniyor. Son olarak ulusal güvenlik alanında gelişmiş yapay zekâ sistemleri geliştirilecek. Bu sistemlerin ABD’nin nükleer silahlarının güvenilirliğini sağlaması ve savunma amaçlı malzemelerin geliştirilmesini hızlandırması bekleniyor.
