Manşetler

2013’ten Beklentiler: TV

Teknoblog içeriklerine Google Haberler’de abone olun:

Oturma odalarının baş köşesine kurulan TV’ler bir yandan tasarım anlamında gelişiyor, bir yandan da çağa ayak uydurup yeni işlevler kazanıyor. Bu yılın başında CES’te gördüğümüz yepyeni TV modelleri hem sahip oldukları ipince ve neredeyse çerçevesiz kasalarıyla hem de hareketle kontrol veya akıllı kumanda gibi çeşitli işlevleriyle dikkat çekti. Bunun dışında akıllı TV özellikli modellerde pazarda giderek daha fazla yer bulmaya başladı. En temel akıllı TV özellikleri giriş seviyesi modellerde bile kullanıcılara sunulmaya başlandı.

lg-84-inc-ultra-hd-tv-00004

2012’nin genelindeki bu durum 2013’e de taşınacak. Yılın hemen başında Las Vegas’ta düzenlenecek CES’te büyük üreticiler yepyeni TV modellerinin tanıtımını yapacak hemen ardından yılın ilerleyen aylarında da bu modellerin teknoloji mağazalarının vitrinlerini süsleyeceğini göreceğiz. Ürünlerin tasarım anlamında incelme ve çerçeveyi azaltma konusunda nereye kadar gideceğini kestiremiyoruz. Özellik bakımındansa geçen yıl görmeye başladığımız hareket tabanlı kontrol sistemlerinin daha da ileri noktalara taşındığını görebiliriz. Özellikle Samsung’un bu yılın başında tanıttığı ve 2012 model üst sınıf TV’lerinde görmeye başladığımız Akıllı Etkileşim adlı kumanda sisteminin geliştirilip geliştirilmediğine dikkat edeceğiz.

Yazının başında da belirttiğimiz gibi akıllı TV giderek daha popüler bir kavram hâline geliyor. Artık giriş seviyesi TV modellerinde bile en azından USB Wi-Fi aygıtıyla internete bağlanma desteği bulunuyor. Ayrıca bu modellerde de en azından YouTube gibi bazı temel akıllı TV uygulamalarını görüyoruz. 2013’te de akıllı TV’ler satın alma kararlarında en fazla dikkat edilen unsur olmaya devam edecek. Her ne kadar insanların bu Smart TV uygulamalarını ne kadar kullandığı tartışılır bir durum olsa da, zaten birkaç yılda bir kez yenilenen TV’lerin bu açıdan da sağlam olması kullanıcıların eğilimlerinden biri olacak. Bu arada üreticiler de 2013 yılında Smart TV platformunda yapacakları güncellemelerin ipuçlarını vermeye başladı. Örneğin Samsung’un Smart Hub platformu 2013 yılına yepyeni bir kullanıcı arayüzüyle girecek. Tahmin ediyoruz ki, yepyeni uygulamalar da bu platformda yer alacaktır. Benzer şekilde LG ve Sony gibi şirketlerin de yeni yılda akıllı TV portallarında ve uygulamalarında çeşitli yeniliklere gitmesini bekleyebiliriz.

Akıllı TV alanında akıllı telefon tarafında gördüğümüz şekilde bir veya birden fazla platformun kurduğu bir hakimiyet yok. Her üretici kendi akıllı TV’leri için kendi eliyle geliştirdiği platformu kullanıyor. Ancak çeşitli üreticilerin ortak bir Smart TV platformu oluşturmak için başlattığı girişimlerin olduğunu biliyoruz. LG ve TPVision’ın bu yazın ortalarında kurduğu ortak girişimin meyvelerinin 2013’te gelmesini umuyoruz. Belki CES’te belki de yılın ilerleyen aylarındaki diğer tüketici elektroniği fuarlarında bu alanda bazı çalışmalar görebiliriz. Google da TV üreticilerinin bir yandan iş ortağı bir yandan da rakibi gibi çalışmaya devam ediyor. Android’in temelleri üzerine kurulmuş Google TV platformu Sony ve LG gibi çeşitli üreticilerin ürettiği TV’lerle müşterilere ulaşmaya başlamıştı. 2013’te Google TV destekli yeni modeller çıkacak, ancak bunların Türkiye’ye gelmesi 2013’te de zor gibi görünüyor.

2012 yılı Türkiye’de de Smart TV kavramını daha da özümsediğimiz bir yıl oldu. Daha fazla içerik sağlayıcısı veya servis çeşitli üreticilerle anlaşarak uygulamalarını onların ürünlerinde sunmaya başladı. 2013 yılında da bu eğilim devam edecektir ve yepyeni Smart TV uygulamalarını TV’lerde görme fırsatı bulacağız. Bu uygulamalar içerisinde özellikle çeşitli TV kanallarının veya video servislerinin, kullanıcılara internete bağlı TV’leri üzerinden isteğe göre video seyretmelerine olanak sağlayanlar ön plana çıktı ve kullanıcı alışkanlıkları da göz önünde bulundurulduğunda bunlar ilgi çekmeye devam edecek. Smart TV’lerde yerleşik olarak sunulan platformların yanı sıra Digiturk ve D-Smart gibi platformlarında akıllı TV servisleri alanında attığı bazı adımlar oldu. Özellikle Digiturk, 2012’nin ilk yarısında faaliyete geçirdiği Digiturk IQ servisiyle bir hayli ilgi çekti. Uydu servis sağlayıcısı hâli hazırda piyasada bulunan HD uydu alıcılarına gönderdiği bir yazılım güncellemesiyle onlara akıllı TV özelliği kazandırdı. Böylelikle Smart TV özelliğine sahip olmayan TV’ler bile çeşitli akıllı uygulamalardan yararlanmaya başladı. 2012 Digiturk IQ için bir emekleme yılı oldu, yıl içinde birkaç uygulama platforma giriş yaptı. 2013’te bu uygulama sayısının daha da artmasını bekliyoruz.

Son yıllarda TV dendiğinde akıllara Apple da gelir oldu. Şirket bundan birkaç yıl önce piyasaya sürdüğü Apple TV set üstü cihazıyla oturma odası eğlence sistemleriyle yavaş yavaş ilgilenmeye başladı. Apple TV’nin her yeni iterasyonu daha fazla kullanıcının ilgisini çekti, bu cihaz milyondan daha yüksek satış rakamlarına ulaşmaya başladı. Başlangıçta sadece iTunes üzerinden film izlemeye ve evdeki paylaşıma açık bilgisayarlardan içerikleri oynatmaya yarayan cihaz zamanla YouTube, Netflix, vb. servisleri de desteklemeye, kendi içinde bir akıllı TV platformuna dönüşmeye başladı. Türkiye’den de birçok kullanıcı, bu cihaz ülkemizde resmi olarak satılmasa da bir şekilde Apple TV sahibi oldu. iTunes Store’un film mağazasının Türkiye’ye açılmasıyla birlikte artık Apple TV üzerinden film izlemek de mümkün hâle geldi. Bu, ürüne Türkiye’de gösterilen ilginin daha da artmasına neden olacaktır. Apple TV’nin 2013’te resmen Türkiye pazarına giriş yapmış olmasını bekliyoruz.

Apple’ın TV planları sadece set üstü cihazla kalmayacak gibi görünüyor. 2011’de başlayan Apple TV veya iTV dedikoduları 2012’de de olanca hızıyla devam etti. Yılın başında Apple’ın düz ekran TV’sinin en geç yıl sonuna kadar geleceği söyleniyordu, ancak yılın ilerleyen aylarında yaşanan gelişmeler bu beklentinin boş çıkmasına neden oldu. Yine de, bu yılın ikinci yarısında Apple’dan beklenen televizyonla ilgili yepyeni dedikodular görmeye başladık. Şirketin birkaç farklı prototipi test etmekte olduğu söyleniyor, eğer çalışmalar düzgün şekilde ilerlerse 2013’te nihayet Apple’ın TV’siyle tanışabiliriz. Şimdiye kadar akıllı telefon ve tablet arenasında oyunun kurallarını değiştiren şirketin benzer bir hareketi TV alanında yapıp yapmayacağını merakla izleyeceğiz.

2012 yılı yepyeni eğilimlerin filizlendiği bir yıl oldu. Bu yılın başlarında Samsung ve LG, CES 2012’de 55 inç’lik OLED TV modellerini tanıtmışlardı. Her iki şirket de bu ürünlerini pazara süren ilk olmak için yıl boyunca kıyasıya rekabet içindeydi. Ne var ki, yıl bitti ve iki şirketin de bu iddialı TV modellerini piyasaya sürdüğünü göremedik. Anlaşılan iki şirket de OLED TV’lerin çıkışını 2013’e erteledi. 2013’te Samsung ve LG dışında diğer üreticilerin de OLED TV modellerini çıkarmaya başladığını görebiliriz. Daha gerçekçi ve canlı görüntüler sunan, aynı zamanda TV’leri daha da inceltecek OLED TV’ler gelecekte LED TV’lerin halefi olarak görülüyor. 2013, OLED TV’lerin şaha kalkıp kalkmadığını gözlemleyeceğimiz bir yıl da olacak.

OLED dışında farklı ekran tekniklerinin kullanıldığı modelleri de 2013’te göreceğiz. Bunların en önemlisi bükülebilir ekranlar. Esnek ekranlar özellikle mobil cihaz üreticilerinin bir hayli ilgi gösterdiği bir teknoloji. Ne de olsa esnek ekranlar sayesinde farklı şekiller verilmiş ekranlar taşıyan yenilikçi tasarıma sahip cihazlar üretmek mümkün olacak. Ancak sadece küçük boyutlu değil, büyük boyutlu esnek ekranların da 2013’te karşımıza çıkacağı söyleniyor. Örneğin Samsung CES 2013’te 55 inç büyüklükte bükülebilir ekranını tanıtacak. Bu teknolojinin yıl içinde seri üretime hazır hâle gelip farklı tasarımlı TV’lerde karşımıza çıkıp çıkmayacağını da merakla bekleyeceğiz.

Üç boyutlu televizyonlardan da bahsetmeden geçmeyelim. 2012 yılında pazarda gördüğümüz 3D TV model sayısı daha da arttı. Ne de olsa kullanıcıların tüketebilecekleri içerik miktarı giderek fazlalaşıyor. Bildiğiniz gibi aktif ve pasif olmak üzere iki farklı 3D teknolojisini bu modellerde görüyoruz. Aktif 3D teknolojisi daha pahalı gözlüklerle kullanılıyor ve izleme işlemi sonrasında baş ağrısı gibi durumlar söz konusu olabiliyor. Ancak aktif 3D teknolojisi görsel açıdan daha iyi bir kalite sunuyor. Buna karşılık pasif 3D teknolojisi hem ucuz gözlükleri hem de kullanıcıyı yormayan bir izleme deneyimi sunması bakımından tercih ediliyor. Azalan görüntü kalitesiyse birçokları tarafından yapılan bir fedakarlık olarak görülüyor. 2012 yılında pazarda gördüğümüz pasif 3D teknolojili ürün sayısı daha da arttı. Kullanıcıların daha fazla ucuz gözlükle daha fazla kişiye 3D keyfini yaşatma imkanını güzel bulması da bu pasif modellerin satışını artırıyor. 2013’te de bu eğilim devam edecektir.

2012 yılında Full HD teknolojisinin bir sonraki adımı olarak nitelendirilen 4K Ultra HD TV teknolojisini barındıran modelleri de görmeye başladık. 3840 x 2160 piksel çözünürlükle Full HD’den dört kat daha yüksek tanıma sahip olan Ultra HD TV modellerini yıl sonuna girilirken Türkiye’de de görmeye başladık. LG ve Sony piyasaya sürdükleri modellerle bu alanda öncü oldular. Ne var ki, LG ve Sony’nin sırasıyla 40 bin ve 80 bin TL’lik fiyat biçmeleri 4K Ultra HD TV teknolojisinin henüz zengin işi olduğunu gösteriyor. 2013’te Ultra HD TV modellerinin fiyatlarının makul seviyelere inmesi zor gibi görünüyor. Ancak daha fazla seçeneği saydığımız fiyatların biraz daha aşağısında seviyelerde görmek de mümkün olabilir.

2012 yılı TV sektörü bakımından oldukça dolu bir yıl olarak geçti. İnternete bağlanabilen akıllı TV seçeneklerinin yaygınlaşması, insanların 3D özellikli TV’lere daha fazla ilgi göstermesi, uydu servis sağlayıcılarının da akıllı TV işine kıyısından köşesinden dahil olması ve Ultra HD TV modellerinin piyasaya çıkışı bu yılın önemli gelişmeleri arasındaydı. 2013 yılı da büyük gelişmelere sahne olacak gibi görünüyor. Üstelik bunların gerçekleşmesi için çok fazla beklemeyeceğiz. 8-11 Ocak 2013 tarihleri arasında düzenlenecek CES’te yepyeni TV ürünlerini ve teknolojilerini görmeye hazırlanın.

Diğer 2013’ten Beklentiler yazıları:

İLGİLİ HABERLER