Eğlenceİncelemeler

Teknoblog İncelemesi: Altıncı nesil iPod nano

Teknoblog içeriklerine Google Haberler’de abone olun:

Apple’ın 1 Eylül 2010 tarihinde San Francisco’da düzenlemiş olduğu etkinlikte tanıtılan yeni iPod serisine ait olan altıncı nesil iPod nano geçtiğimiz günlerde elime geçti. İlk farkettiğim şey Apple’ın ambalajları gitgide küçültüp, ufacık bir kutuya bir çok şey konabildiğini göstermesi oldu.

iPod nano’yu ilk elime aldığımda bir an gerçek değilmiş gibi durdu. Eski serilere göre çok daha ufak ve yeni teknolojiyle donatılmış bir alet vardı elimde. Ekran açıldığında tamamen iPhone ve iPod touch’taki gibi bir arayüz sizi karşılıyor. Tek fark bu arayüzün bu kadar ufak ve çoklu dokunmatik bir ekranda uygulanıyor oluşu. Ekranı tamamen kendinize göre düzenleyebiliyor olmak da  onlardan aldığı başka bir özellik.

iPod’u elinize aldığınızda ekranın dokunmatiğinin çok hassas olduğunu anlayacaksınız. Menüler arası geçişler ve şarkı değiştirmek için çok ideal gözüküyor. Bir yerden geri çıkmak istiyorsanız parmağınızı ekranın üstünde sağa sola kaydırmanız yeterli oluyor. Aynı zamanda çoklu dokunma özelliğine sahip olduğu için iki parmağınızı koyup kaydırarak çevirdiğiniz zaman arayüzün o yönde hareket ettiğini göreceksiniz.

Menüdeki ikonları incelerseniz, bir şeyin eksikliği gözünüze çarpacaktır. O da yeni nesil nano’da video izleme imkanının olmadığıdır. Başka bir eksiklik ise bir önceki nesilde bulunan bağlantı girişinin içindeki gömülü hoparlörün olmaması. Bu birkaç eksik işlevin dışında tamamen çığır açacak yeni bir iPod nano ile  karşı karşıyayız. Küçük olmasına rağmen radyo özelliğinin olması bir hayli etkileyici ve bu özelliği kullanmak için herhangi bir jak takmanız yeterli, kendi antenli kulaklığını kullanmanıza gerek bile yok. Ayrıca yeni iPod nano’da Nike’a ait bir adım sayacı bulunuyor. Bu sayaç sayesinde günde kaç adım attığınızı ve kalori yaktığınızı kolayca öğrenebilirsiniz.

iPod nano’yu bir gün kullandıktan sonra söyleyebileceğim güzel şeyler olduğu gibi bazı olumsuz yanlar da yok değil. Bunlardan en önemlisi pilin kısa sürede yarıya inmesi, ancak bunu ekranın parlaklığını kısarak yada sağ üstteki açma-kapama tuşuna basıp ekranı kapatarak biraz olsun önleyebilirsiniz.  Biraz daha karıştırdığımda arkaplan resmini kendime göre değiştirebilmem ve menüleri Türkçe’ye çevirebilmek de beni memnun etti.

Özetlemek gerekirse yeni iPod nano Apple’ın çığır açacak yeni oyuncaklarından bir tanesi gibi görünüyor. ABD’de yedi farklı rengin yanı sıra 8 ve 16 GB’lık kapasite seçeneklerinde olmak üzere iki farklı modeli mevcut. Bunların fiyatları sırasıyla 149$  ve 179$ olarak belirlenmiş. Bu minik canavarları en kısa sürede Türkiye’de de görmeyi umuyoruz.

Galeri: Altınci nesil iPod nano
[nggallery id=406]

İLGİLİ HABERLER